-->

2014 Yılı 6552 Sayılı Torba Kanunu Tam Metni ve Pdf

Twan Can 13:26

Bu yazımızda Eylül 2014 yılında çıkartılan Torba Kanunu , Torba yasasının tam metnini ve resmi gazetede yayınlanan pdf metninin kopyası verilmiştir.

2014 Yılı 6552 yılı Torba yasa/ Kanun Metni PDF dosyasını indirmek için TIKLAYINIZ



Eylül 2014, 6552 sayılı Torba Yasası Kanun metni 

KANUN
İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN
YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6552 Kabul Tarihi: 10/9/2014
MADDE 1 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “altı iş günü” ibareleri “otuz iş günü” şeklinde, aynı fıkranın beşinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır.
Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu
idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına
karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur.”
MADDE 2 – 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”
MADDE 3 – 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip
ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen
ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”
MADDE 4 – 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin sekizinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden
işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
Başbakanlık
Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır
11 Eylül 2014
PERŞEMBE
Sayı : 29116
Mükerrer
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde
sayılan hâllerde haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret,
normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması
suretiyle ödenir.”
MADDE 5 – 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.”
MADDE 6 – 4857 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam
edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır.
Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin
kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla,
alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl
işverene vermekle yükümlüdür.”
MADDE 7 – 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer altındaki çalışma süresi; haftada en çok otuz
altı saat olup günlük altı saatten fazla olamaz.”
MADDE 8 – 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu
kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere
ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde
geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri
ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı
ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu
kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum
veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun
14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara,
4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu
kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı
son kamu kurum veya kuruluşu tarafından,
işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt işveren tarafından
4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya
devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek
şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı talebi hâlinde, kıdem tazminatının
söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı,
kamu kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin yılları itibarıyla asgari
ücret artış oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle son
kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu
şekilde hesaplanarak ödenen kıdem tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki
ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha
düşük olması hâlinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.
İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına
ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi
hâlinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem
Sayfa : 2 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını
ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu
idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz.
Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden,
(b) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip
yetmediğine bakılmaksızın ödenir.
Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet
süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci
ile ilgili diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 9 – 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 9 – Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan 4. Grup madenlerden “Linyit”
ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret miktarı 4857
sayılı Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca belirlenen asgari ücretin iki katından az olamaz.”
MADDE 10 – 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) İdarelerin bu Kanunda tanımlanan hizmetlerden personel çalıştırılmasına dayalı hizmet
alımlarında aşağıda belirtilen hususlara uyması zorunludur:
1) İdarelerce kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre istihdam edilen personelin yeterli
nitelik veya sayıda olmaması hâlinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin
hizmetler için ihaleye çıkılabilir. Bu kapsamda ihaleye çıkılabilecek yardımcı işlere ilişkin hizmet
türlerini; idarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin mevzuatı, yerleşik yargı içtihatları
ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası dikkate alınmak
suretiyle idareler itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye işçi, işveren ve kamu görevlileri
konfederasyonları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve
Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
yetkilidir. 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 67 nci maddesi ile diğer kanunların
hizmet alımına ilişkin özel hükümleri saklıdır.
2) İdarelerin teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin mevzuatı ile 4857 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin yedinci fıkrası esas alınmak suretiyle, idareye ait bir işyerinde yürütülen asıl işin
bir bölümünde idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde hizmet
alımı ihalesine çıkılabilir.
3) Danışmanlık hizmet alım ihalelerinde istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya
sayıda olmaması şartı aranmaz.”
MADDE 11 – 4734 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Uygun görüş alınması ve görevlilerin sorumlulukları
EK MADDE 8 – 62 nci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında personel çalıştırılmasına
dayalı hizmetler (danışmanlık hizmet alımları hariç) için ihaleye çıkılmadan önce;
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli
(I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların,
Maliye Bakanlığından,
b) 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname uyarınca yayımlanan Genel Yatırım ve Finansman Programı Kararı çerçevesinde,
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının
Hazine Müsteşarlığından, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları
Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden
fazlası kamuya ait işletmeci kuruluşların ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığından,
uygun görüş alması zorunludur.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 3
Uygun görüş alınmadan bu hizmetler için ihaleye çıkılamaz. 62 nci maddenin birinci
fıkrasının (e) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan hizmet alımlarında niteliği gereği
sözleşme süresi altı ayı aşmayan işlerde uygun görüş şartı aranmaz.
62 nci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan personel çalıştırılmasına
dayalı hizmet alımı ihaleleri çerçevesinde çalıştırılan personel, ihale ve sözleşme konusu iş dışında
başka bir işte çalıştırılamaz ve görevlendirilemez. Bu kapsamda, personel çalıştırılmasına
dayalı hizmet alımı ihalesine çıkılmaması gerektiği hâlde ihaleye çıkılması, uygun görüş alınması
gereken hâllerde alınmadan ihaleye çıkılması, ihale kapsamında çalıştırılan personelin
sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması, 4857 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin yedinci
fıkrası hükmüne aykırılık teşkil edecek şekilde işlem ve eylemler yapılması nedeniyle idare
aleyhine zarar ortaya çıkması hâlinde, oluşan bu zararlar, bu zarara neden olduğu tespit edilenlere
rücu edilmek suretiyle tahsil edilir. Ayrıca, bu kişiler hakkında uygulanacak ceza ve disiplin
hükümleri saklı kalmak üzere, bu kişilere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil
yapılan bir aylık net ödemelerin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. 4857 sayılı Kanunun
3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen itiraz veya diğer kanun yollarına başvurmayan
kişilere ise her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin
iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
ve Hazine Müsteşarlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 12 – 4734 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 16 – (1) Türkiye’nin 2015 yılında üstleneceği Yirmiler Grubu (G-20)
Dönem Başkanlığı kapsamında, 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak mal ve hizmet alımları ile
yapım işleri, ceza ve yasaklama hükümleri hariç bu Kanuna ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Kanununa tabi değildir. Bu fıkra kapsamında yapılacak alımlara ve yapım işlerine
ilişkin esas ve usuller ile diğer hususlar, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Dışişleri
Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken hazırlanır ve Bakanlar Kurulu kararı
ile yürürlüğe konulur.
(2) İşyerlerinin aynı yerde olup olmadığına bakılmaksızın; bir mahallî idarenin ya da
bağlı kuruluşunun kendi birimleri arasında veya bir mahallî idare ile bağlı kuruluşu arasında
veya aynı mahallî idarenin farklı bağlı kuruluşları arasında olmak kaydıyla, mahallî idarelerde
veya bağlı kuruluşlarında çalışan işçiler, ilgili mahallî idarenin en üst amirinin onayı alınarak
bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen yüz yirmi gün içinde kadroları veya geçici iş pozisyonlarıyla
birlikte aynı veya benzeri iş ya da işyeri değişikliğine tabi tutulabilir. Bu fıkra uyarınca
aynı veya benzeri iş ya da işyeri değişikliğine tabi tutulan işçilerin ücret ile diğer mali ve
sosyal hakları ile kıdem tazminatları ve kıdeme bağlı diğer hususlarda, 12/11/2012 tarihli ve
6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin durumlarına uygun hükümleri aynı şekilde uygulanır.”
MADDE 13 – 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 8 inci
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi uyarınca ihale edilen işlerde, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun
2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde alt işveren tarafından
münhasıran bu Kanun kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalıştırılan
işçileri kapsayacak olan toplu iş sözleşmeleri; alt işverenin yetkilendirmesi kaydıyla merkezi
yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi
tarafından 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine
göre yürütülür ve sonuçlandırılır. Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından
bu fıkraya göre sonuçlandırılması hâlinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel
artışı kadar idarece fiyat farkı ödenir. Kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen ve
Sayfa : 4 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı ödenemez, 4857 sayılı Kanunun 2 nci
maddesinin yedinci fıkrası esas alınarak asıl işveren sıfatından dolayı ücret farkına hükmedilemez
ve asıl işveren sıfatıyla sorumluluk yüklenemez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas
ve usuller, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca
belirlenir.
22/9/2012 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre ihalesi yapılan ve ihale dokümanında
fiyat farkı hesaplanabilmesine ilişkin hüküm bulunan yapım işleri ihalelerinde, yaklaşık
maliyetin yarısından fazlasını akaryakıt giderinin oluşturduğu ve bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla fesih veya tasfiye edilmeksizin geçici kabulü yapılmış işler ile devam eden işlerin,
22/9/2012 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımlarında kullanılan akaryakıta ilişkin olarak
özel tüketim vergisinde gerçekleşen artış nedeniyle fiyat farkı hesaplanmasında 3l/8/20l3
tarihli ve 28751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2013/5217 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
hükümleri uygulanır.”
MADDE 14 – 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun
28 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “finansal kiralama suretiyle temini;”
ibaresinden sonra gelmek üzere “afet ve acil durumlar için kurulan lojistik depoların işletilmesiyle
ilgili hizmetleri,” ibaresi eklenmiş; “temizlik, yemek, koruma ve güvenlik ile” ibaresi
“yemek (beşinci fıkra kapsamındaki yemek hizmetleri hariç) ve” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olan işlerden sürekli
nitelikte olanlara ilişkin hizmet alımlarında, yüklenme süresi üç yıl olup, işin niteliğinden
veya süresinden kaynaklanan zorunlu hâllerde bu süre gerekçesi gösterilmek şartıyla üst yöneticinin
onayıyla kısaltılabilir.”
MADDE 15 – 20/6/2012 tarihli ve 633l sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“e) Denizyolu taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer hâlleri.”
MADDE 16 – 6331 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
geçen “işyeri hekimi ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “on ve daha fazla çalışanı olan çok
tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde” ibaresi; bendin sonuna “Belirlenen niteliklere ve gerekli
belgeye sahip olmayan ancak 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri
işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla
işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.”
cümlesi ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(4) Birinci fıkranın (a) bendine göre yapılacak görevlendirme süresinin belirlenmesinde
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler, çalışan sayısının
toplamına dâhil edilmez.”
MADDE 17 – 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında geçen “işyerlerinde”
ibaresi “işlerde” şeklinde; üçüncü fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları işyeri hekiminden alınır. 10’dan az
çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için ise kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden
de alınabilir.”
MADDE 18 – 6331 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine
aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
“6) 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde iş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerinin üstlenilmesine ilişkin eğitim programları, eğitimin süresi ve eğiticilerin
nitelikleri ile görevlendirmeye ilişkin hususlar.”
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 5
MADDE 19 – 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun
26 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(10) İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla
belirlenmek kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak
ve nakit mevcudunun yüzde yirmi beşini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma
ve yardım fonu oluşturabilir.”
MADDE 20 – 6356 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci ve beşinci fıkralarında
yer alan “yüzde üçünün” ibareleri “yüzde birinin”; 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan “yüzde üçünden” ibaresi “yüzde birinden”, dördüncü fıkrasında yer alan “yüzde üçünü”
ibaresi “yüzde birini” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 21 – 6356 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1 – 41 inci maddenin birinci ve beşinci fıkraları ile 43 üncü maddenin
ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan kurulu bulunduğu işkolunda en az yüzde bir üye şartı,
Ekonomik ve Sosyal Konseye üye konfederasyonlara üye olmayan işçi sendikaları için yüzde
üç olarak uygulanır.”
MADDE 22 – 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında
Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 6 – Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe
ve 11/4/2014 tarihinden önce süresiz çalışma izni verilmiş olan yabancıların hakları
saklı kalmak kaydıyla; 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu
uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz
yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan yabancılara, süresiz
çalışma izni verilebilir.
Süresiz çalışma izni verilen yabancılar, 6458 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen
uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanırlar.
Süresiz çalışma izni yabancının veya işvereninin talebiyle ya da 6458 sayılı Kanunun
45 inci maddesinde sayılan uzun dönem ikamet izninin iptalini gerektiren hâllerde iptal edilir.
Çalışma izni verilen yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den
çıkışlarına ilişkin kayıtlar İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlığa bildirilir.”
MADDE 23 – 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 88 inci maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“h) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz çalışma izni verilenler.”
MADDE 24 – 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 46 ncı
maddesinin üçüncü fıkrasına “hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar”
ibaresinden sonra gelmek üzere “(18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
31 inci maddesi kapsamında yer alan sözleşmeli personel dâhil)” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 25 – 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi gereği işe iade davası nedeniyle
yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenir ve işsiz geçen
dönem için ödeme yapılır.”
MADDE 26 – 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci
maddesinin dördüncü fıkrasının (g) bendindeki “Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar
(elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia)” ibaresi “Külçe altın
ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir,
zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de
kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi,”
şeklinde değiştirilmiştir.
Sayfa : 6 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 27 – 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 33 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun geçici 41 inci maddesi kapsamında taşınmazların Sosyal Güvenlik
Kurumuna devir ve teslimi ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (müzayede
mahallerinde yapılan satışlar dâhil) devir ve teslimi 31/12/2023 tarihine kadar katma değer
vergisinden müstesnadır.
Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından 30 uncu maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz. Maliye Bakanlığı, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.”
MADDE 28 – 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının
Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanunun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1 – Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak
suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı
olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya
sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen
süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri
hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.”
MADDE 29 – 3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Ancak, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit
ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin
özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya
başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.”
MADDE 30 – 3201 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Davalardan vazgeçenlerin işlemleri
GEÇİCİ MADDE 8 – 1 inci madde ile 5 inci maddenin beşinci fıkrasında bu maddeyi
ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurum
aleyhine, bu Kanunun bu maddenin yürürlük tarihinden önceki 1 inci maddesi ile 5 inci maddesinin
beşinci fıkrası uyarınca açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat edenler
hakkında da uygulanır. Davadan feragat edilmesi hâlinde davacı aleyhine yargılama giderlerine
hükmedilmez.”
MADDE 31 – 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun
3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendine “Sosyal güvenlik alanında,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “eğitim, araştırma ve danışmanlık faaliyetleri yapmak ve yaptırmak,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 32 – 5502 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
bent eklenmiştir.
“ç) Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı.”
MADDE 33 – 5502 sayılı Kanuna 25/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
25/B maddesi eklenmiştir.
“Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı
MADDE 25/B – Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Sosyal güvenliğe ve sağlık sigortasına ilişkin alanlarda ulusal ve uluslararası düzeyde
araştırma, eğitim, inceleme, yayın ve danışmanlık faaliyetleri yapmak ve yaptırmak.
b) Kurumsal kapasitenin arttırılmasına yönelik hizmet içi eğitim programını hazırlamak
ve görevde yükselme sınavlarında başarılı olan personeli özel eğitim programı hazırlayarak
eğitmek.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 7
c) Kurum personelinin eğitim planını hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek.
ç) Sosyal güvenlik ekonomisi ve finansmanı alanında gelişmeleri takip etmek.
d) Sosyal güvenlik mevzuatına ilişkin sertifika programları hazırlamak.
e) Üniversite ve araştırma enstitüleri ile iş birliği yaparak veya hizmet satın alınması
suretiyle eğitim programları, araştırma, geliştirme çalışmaları yapmak veya yaptırmak.
f) Kamu kurum ve kuruluşlarına, tüzel kişi ve kurumlara sosyal güvenlik konularında
eğitim vermek, seminer ve konferans düzenlemek.
g) İkili sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerdeki dış temsilcilikler ve ilgili kurum
ve kuruluşlarla eğitim, seminer, staj ve personel değişimi çalışmalarını yürütmek.
ğ) Başkan tarafından verilecek benzer nitelikteki diğer görevleri yapmak.”
MADDE 34 – 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin mülga ikinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılmak ve yirmi kişiyi geçmemek
üzere sözleşmeli olarak uzman personel istihdam edilebilir. Bu kapsamda sözleşmeli
olarak istihdam edilecek personel, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Bu şekilde çalıştırılacak olanlardan Kurumca belirlenecek
en fazla on kişiye ödenecek ücret, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre
istihdam edilenlerin sözleşme ücreti tavanının dört katını, geri kalanlar için ise üç katını geçemez
ve bunlara bu fıkrada belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme yapılamaz. Bu kapsamda
istihdam edilecek personel Kurum tarafından yürütülen özel bilgi ve ihtisas gerektiren projeler
kapsamında görevlendirilir ve bu şekilde sözleşmeli personel istihdam edilen projelerin süresi
en fazla üç yıldır. Bu kapsamda çalıştırılan bir kişi aralıksız olarak en fazla bir proje süresince
görevlendirilebilir ve farklı projelerde de olsa üç yıldan daha uzun süre istihdam edilemez. Bu
suretle çalıştırılacakların nitelikleri, alınma usulü, sözleşme usul ve esasları, bunlara ödenecek
ücret ile diğer hususlar Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle
düzenlenir.”
MADDE 35 – 5502 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasına “diğer Daire
Başkanı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı
ve Yardımcısı” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 36 – 5502 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
bent eklenmiş ve mevcut bent teselsül ettirilmiştir.
“d) Kurumca hazırlanan her türlü standart form, manyetik, elektronik veya akıllı kart
satışından elde edilecek gelirler ile her türlü data hattı, internet kullanımı ve benzeri kira gelirleri,
Kurumun ödeme kapsamındaki listelere girmek veya bu listelerde kalmak veya değişiklik
yapmak için yapılan başvurulardan ve sözleşmelerden elde edilen gelirler.”
“h) Eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden elde edilen gelirler.”
MADDE 37 – 5502 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin başlığı “Kurumun taşınmaz
edinimi, taşınır ve taşınmaz mal varlıkları ile gayri maddi haklarının hukuki durumu” şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kurumca, işverenlerin, sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının, emeklilerin, bunların
hak sahipleri ile dul ve yetimlerinin ve Kurumdan aylık alan diğer kişilerin bireysel veri ve
hakları, bireysel veri ve haklarından oluşan toplu veri ve hakları ile işletmelerin ticari sırları
satılamaz ve paylaşılamaz. Kurum bunların dışında sahip olduğu gayri maddi haklarını Yönetim
Kurulunun onayı ile satabilir veya paylaşabilir. Bu fıkranın aksine davrananlar hakkında Türk
Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.”
Sayfa : 8 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 38 – 5502 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Muafiyetler
MADDE 36 – Kurum, bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri dolayısıyla yapılan işlemler
yönünden ilgili kanunlarında yer almamış olsa dahi 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa
göre alınan harçlardan, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi
hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan
vergi, harç, katılma payı ile tasdik ücretlerinden, düzenleyeceği kağıtlar nedeniyle damga vergisinden,
sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar
ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra
işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetinden muaftır.
Kurumun taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile
vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz
ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına,
müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri
icra yollarına başvurulamaz. Belirtilen sürede ödeme yapılamaması hâlinde, söz konusu alacaklar
genel hükümler dairesinde tahsil olunur. Mahkeme kararlarında yer alan miktarların kararın
kesinleşmesinden önce ödenmesi hâlinde, söz konusu kararların ilgili mercilerce bozulmasını
müteakip ödenen miktarlar, ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte
ilgililerden tahsil edilir.
Kurumu vekil sıfatıyla temsile yetkili olan I. hukuk müşaviri, hukuk müşaviri ve kadrolu
avukatlarının bir listesi Kurumca yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar
dairesinde elektronik ortamda ilgili Cumhuriyet başsavcılığına, bölge idare mahkemesi başkanlıklarına,
askerî savcılıklara ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığına verilir. Bu
listeler, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından adli yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi başkanlığınca
idari yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek mahkemeler ve bölge
adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ilgili mahkemelerin
başsavcılıklarına veya başkanlıklarına bildirilir. Listede isimleri yer alanlar Baroya
kayıt ve vekaletname ibrazı gerekmeksizin Kurum vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini
takip edebilirler. Vekil sıfatıyla temsil yetkisi sona erenlerin isimleri anılan mercilere
aynı usulle derhâl bildirilir.”
MADDE 39 – 5502 sayılı Kanunun eki (I) sayılı Cetvelin “Yardımcı Hizmet Birimleri”
bölümüne “Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 40 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “(ücretle ve sürekli
olarak çalışanlar hariç)” ibaresi “(Kanunun ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında
sigortalı olanlar ile ücretle aynı kişi yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar
hariç)” şeklinde, (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı
bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye
üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu
belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında
ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,”
MADDE 41 – 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “55”
ibaresi “50” ve sekizinci fıkrasında yer alan “malûl” ibaresi “ağır engelli” şeklinde değiştirilmiştir.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 9
MADDE 42 – 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Tablonun (10) numaralı sırasında belirtilen sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları
dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram
ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve
söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmaz.”
MADDE 43 – 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus
olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde
uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla
talepte bulunulan süreleri,”
MADDE 44 – 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin altıncı fıkrasına birinci cümlesinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu kararı ile burslandırılan uluslararası öğrencilerin
bildirimleri ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler
Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum tarafından yapılır.”
MADDE 45 – 5510 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde
yer alan “iki” ibaresi “üç” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Harp malullüğü kapsamında aylık almakta olan harp malullerinin kendileri ve bunların
eşleri, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı
Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre malullük aylığı
almakta olan vazife malullerinin kendileri ile bunların eşleri, bu Kanunun 47 nci maddesi ile
5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi ve mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife malulü olarak
aylık almakta olan vazife malullerinden ise başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak
için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olanların kendileri ile bunların
eşleri, birinci fıkranın (e) bendinin (3) ve (5) numaralı alt bentlerinden muaf tutulur.”
MADDE 46 – 5510 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
başına “Geleneksel, tamamlayıcı, alternatif tıp uygulamaları ve” ibaresi ile birinci fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları ile Kurumla kısmi branş veya sağlık
hizmeti alım sözleşmesi imzalamış olan vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma
bildirmiş oldukları hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar tarafından
verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere ve Kurum mevzuatına
uygun olarak fatura edebilirler. Aksi takdirde, bu faturalara ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.”
MADDE 47 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan ve bir hastalığın tedavisinin
başka tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle yapılacak yardımcı üreme
yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede
%30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında uygulanır. Ancak katılım payında
dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit dikkate alınmaz.”
MADDE 48 – 5510 sayılı Kanunun 72 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler hariç olmak üzere 63 üncü maddede belirtilen
komisyonlara iştirak edenler ile bilimsel ve akademik nitelikleri dikkate alınarak Kurum tarafından
bilimsel nitelikli komisyonlarda veya tıbbi inceleme, tıbbi değerlendirme, tıbbi uygunluk
Sayfa : 10 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
onayı verme gibi iş ve işlemlerle ilgili yürütülen çalışmalarda; üniversitelerden görevlendirilen
öğretim üyelerine, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen tabip, diş tabibi
ve eczacılara (6.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
tutarı geçmemek üzere ödeme yapılır. Bu ödemenin usul, esas ve miktarı ile diğer hususlar
Kurum ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.”
MADDE 49 – 5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin onuncu fıkrasının ikinci cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye on birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Ancak, 72 nci maddede belirtilen usullere göre bedelleri karşılanacak olan bu kapsamdaki
ürünler, garanti süresi kapsamında veya aynı amaca yönelik ürün talepleri Kurum tarafından
yayınlanan ürün listelerinden, yine Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre karşılanır.”
“Kurum, fatura denetimi konusunda kriterler koymaya, alternatif geri ödeme modelleri
oluşturmaya ve bu konularda tespitler ve denetimler yapmaya ve/veya yaptırmaya, buna bağlı
olarak hizmet alımı yapmaya yetkilidir.
Kurum, gerçek veya tüzel kişilerden; ödeme kapsamındaki sağlık hizmetleri ve/veya
ürün listelerine girmek için yapılan başvurulardan asgari ücretin yirmi katını geçmemek üzere
başvuru ücreti, ilaç hariç olmak üzere diğer tıbbi malzeme ve ürünlerden listelerde kalmak için
asgari ücretin üç katını geçmemek üzere yıllık aidat, fiyat düşüş talepleri hariç olmak üzere
listelerdeki değişiklik taleplerinden her bir işlem için asgari ücret tutarını geçmemek üzere
işlem ücreti, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşları ile yapılan protokollere
dayalı sözleşmeler hariç olmak üzere sözleşme imzalamak için asgari ücretin on katını
geçmemek üzere sözleşme ücreti alabilir, bu ücretleri imal ve ithal ürün gruplarına göre farklılaştırabilir.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.”
MADDE 50 – 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“6,5 katıdır.” ibaresi “6,5 katı, ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen
işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için 3 katıdır.”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 51 – 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir.
“g) Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu kararı ile burslandırılan uluslararası
öğrenciler için bursluluk statüleri devam ettiği süre boyunca Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen
kurum,”
MADDE 52 – 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesine yirmi birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması
şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin
Kurumca sonradan tespit edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç aslına,
tebliğ tarihinden itibaren 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme
zammı uygulanır.”
MADDE 53 – 5510 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan
“altı ay” ibaresi “on iki ay” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 54 – 5510 sayılı Kanunun l03 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya soruşturma esnasında yapılan tespitlere
bağlı olarak, oluşabilecek Kurum alacağı tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en
az üç müfettişten oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş Başkanının onayıyla
altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun
Kurum nezdindeki muaccel veya müeccel alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 11
öngörülen alacakla orantılı olarak durdurulabilir. Altı aylık süre içinde inceleme veya soruşturma
sonuçlanmaz ise durdurma kararı kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren muaccel
olan alacakları ödenmeye devam olunur. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi durdurulan alacaklar
ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti
sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel olan alacaklarının her biri için 6183 sayılı Kanunun
l0 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar kapsamında teminat
verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı uygulayan Kurum ünitesi tarafından kaldırılır ve
Kurum nezdindeki alacakları ödenir.
Kurum tarafından sözleşmesi feshedilmiş sağlık hizmeti sunucusuyla feshe neden olan
fiillere bağlı olarak oluşan Kurum alacakları tahsil edilmeden ve fesih süresi tamamlanmadan
yeni bir sözleşme yapılmaz. Söz konusu sağlık hizmeti sunucusunun devri hâlinde ise feshe
neden olan Kurum alacakları tahsil edilmeden ve en az bir yıllık fesih süresi geçmeden devralan
sağlık hizmeti sunucusu ile sözleşme yapılmaz. Sözleşme yapılmayan veya sözleşmesi feshedilen
sağlık hizmeti sunucusunun muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri ödenmez.
5237 sayılı Kanunda belirtilen ve Kurum zararına neden olan nitelikli dolandırıcılık
suçunun işlendiği kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit görülmesi şartıyla; söz konusu fiillerin
sağlık hizmeti sunucusunun yöneticileri ve/veya ortakları tarafından işlendiği durumda aynı
sağlık hizmeti sunucusuyla veya bunların daha sonra yönetici ve/veya ortak olduğu sağlık hizmeti
sunucusuyla hiçbir şekilde sözleşme yapılmaz, bu fiillerin hekimler tarafından işlendiği
durumda ise ilgili hekimlerle en az üç yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Kesinleşmiş mahkeme
kararının beklenmesi sağlık hizmeti satın alınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen fesih sürelerinin
uygulanmasına engel olmaz.
5237 sayılı Kanunda belirtilen nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyen sağlık hizmeti
sunucusu ve/veya ilgili hekimler hakkında ruhsat iptali de dâhil olmak üzere gerekli tüm iş ve
işlemler için keyfiyet Sağlık Bakanlığına bildirilir. Nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyerek
Kurum zararına neden olmuş hekimlerden gelen muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri
en az üç yıl süre ile ödenmez.”
MADDE 55 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 9 – Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan
ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün
sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalılar hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin hükümler uygulanır. Bunların bildirimi, işverenler
tarafından örneği Kurumca hazırlanan belgeyle en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna
kadar yapılır. Süresinde yapılmayan bildirim için işverene 102 nci maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinin (1) numaralı alt bendi hükmü uygulanır.
Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları
kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az
olanlar için ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca 82 nci maddeye göre belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırının %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
primi ödenir. Bu şekilde çalışanların sigortalılık tescili, çalışan ve çalıştıran imzalarını
da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar Kuruma verilmesi gereken örneği
Kurumca hazırlanacak belgenin Kuruma verilmesi ile sağlanır. Sigortalılık başlangıcında bu
belge üzerinde çalışma başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınır. Bunlar hakkında hastalık
sigortası hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamına girenler, adlarına ödenen priminin
ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın otuz katının %32,5 oranında prim
ödeyebilir. Bunun %20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5'i genel sağlık sigortası
primidir. Bu süre içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşer. Ödenen primler 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.
Sayfa : 12 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
İkinci fıkra kapsamındakileri çalıştıranlar bu Kanun uygulamasında işveren sayılmaz.
Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi
için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının
sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici
iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması şarttır. Bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında Kanunun
21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin ikinci fıkrasındaki sigortalılar hakkında Kanunun 67 nci maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükümleri uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak prim oranları ve uygulanacak sigorta
kolları hariç olmak üzere, Kanundaki işveren yükümlülüklerini yeniden belirlemeye, Kuruma
verilmesi gereken bildirge ve belgeleri birleştirmeye, yapılacak bildirimlerin ve primlerin ödenmesine
ilişkin usul ve esasları tespite Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması
kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.”
MADDE 56 – 5510 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesine üçüncü fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu madde uyarınca Kurum tarafından satın alınan taşınmazlar ile Kuruma ait olup
Kurum Yönetim Kurulunca ihtiyaç fazlası olarak tespit edilen taşınmazlardan, Maliye Bakanlığınca
kamu hizmetlerinde kullanılmak veya gerektiğinde genel hükümlere göre değerlendirilmek
üzere talep edilenler, Kurum Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve Bakan onayıyla bedeli
karşılığında Hazineye devredilir.
Devir bedeli; bu madde uyarınca satın alınan taşınmazlar için satın alma bedeli, satın
alma tarihinden altı ay geçtikten sonra devir hâlinde satın alınan bedele geçen sürede yeniden
değerleme oranı kadar artış yapılmak suretiyle belirlenir. Kuruma ait diğer taşınmazların devrinde
ise devir bedeli birinci fıkrada belirtilen Komisyon tarafından belirlenir.”
MADDE 57 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 53 – 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel
sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin yayımını
takip eden ay başından itibaren altı ay içinde gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık
sigortası primleri yapılan gelir testi sonucuna göre tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk
ettirilir.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında resen genel sağlık sigortası
tescili yapılmış olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gelir testi yaptırmış
olmakla birlikte gelir düzeyleri asgari ücretin iki katından daha düşük olarak tespit edilmiş
olanların, bu tespit öncesinde genel sağlık sigortası primi ödenmemiş olan süreleri hakkında
da gelir testi sonucu bulunan tutarlar esas alınarak birinci fıkra hükümleri uygulanır. Ancak,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödemiş oldukları genel sağlık sigortası primi ile
gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
Birinci fıkrada belirtilen altı aylık süreyi altı ay daha uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”
MADDE 58 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 54 – Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları
ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri
Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline
veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata
uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 13
birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz
sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme
zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli
sayılır.
4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine
göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile
ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi
üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten
31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının
31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli
sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı
tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul
edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet
iptali yapılmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 59 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 55 – 506 sayılı Kanun ve bu Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine
ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2013 veya önceki bir tarihe
ilişkin olduğu hâlde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek
primi ve idari para cezası ile özel kanunlardaki hükme istinaden Kurumca 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre takip edilen eğitime katkı payı, özel işlem vergisi ve damga vergisi borçlarından
borç türü bazında borç asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına
bakılmaksızın bu asıllara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi ferî alacakların tahsilinden
vazgeçilir.”
MADDE 60 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 56 – Geçici 44 üncü veya geçici 51 inci madde kapsamında bulunanlardan
öngörülen süre içinde başvuru hakkını kullanmamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren Kuruma başvurmaları hâlinde, geçici 44 üncü madde hükümlerinden
yararlandırılır.
Geçici 4 üncü maddenin on yedinci fıkrası uyarınca borçlandırılarak borcun tamamını
veya bir kısmını ödeyenlerin ödemiş oldukları tutarların iadesini istemeleri hâlinde, geçici
44 üncü madde kapsamında hesaplanan emeklilik keseneği ve kurum karşılığı tutarlarının hâlen
çalıştıkları veya kamu görevlisi olarak en son çalışmış oldukları kamu idarelerine bildirilmesini
takip eden altı ay içinde Kuruma defaten ödenmesi, bu süre içinde ödenmezse gecikme zammı
ile birlikte ödenmesi hâlinde daha önce yatırmış oldukları tutarların kamu idaresince yatırılan
kısmı kendilerine faizsiz olarak iade edilir.
Geçici 4 üncü maddenin on yedinci fıkrası, geçici 44 üncü madde, geçici 51 inci madde
ve bu madde kapsamında borçlandırılmak suretiyle hizmet olarak alınan süreler ile söz konusu
maddeler kapsamında belirtilen sürelerde diğer sigortalılık statülerine tabi olarak uzun vadeli
sigorta kollarına prim ödenen sürelerin tamamı memuriyette geçmiş kabul edilerek kazanılmış
hak aylıklarının tespitinde değerlendirilir.”
MADDE 61 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 57 – 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında ve 9 uncu maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler
ile 11 inci maddenin üçüncü ve altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde yerine getirilmiş olanlar, kanuni süresinde yerine
Sayfa : 14 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlülükler için daha önce uygulanan
idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş
tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.
5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamındaki sigortalılar hakkında bu Kanun
gereğince verilmesi gereken bildirge ve belgeler, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren
altı ay içinde verilmesi hâlinde kanuni süresinde verilmiş sayılır. Bu yükümlülükler için daha
önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak
tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 62 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 58 – Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında 18/11/2005 tarihinden
1/10/2008 tarihine kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C)
fıkrası kapsamında istihdam edilen geçici personele ödenmiş olan fazla çalışma ücretleri prime
esas kazancın hesabında dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulamasında 102 nci maddeye göre
tahakkuk ettirilip tahsilatı gerçekleştirilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”
MADDE 63 – 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 59 – 13/5/2014 tarihinde Manisa ilinin Soma ilçesinde meydana
gelen maden kazası sonucunda ölen sigortalının; Kuruma olan her türlü borçları terkin edilir
ve hak sahiplerine 32 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde öngörülen şartlar aranmaksızın
bu Kanun hükümlerine göre aylık bağlanır. Bu Kanunda öngörülen primlerin eksik olan
kısmı Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenir.
Ölen sigortalının anne ve babasına gelir ve aylık bağlanmasında, 34 üncü maddenin birinci
fıkrasının (d) bendinde belirtilen her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar
hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları aranmaz.
Birinci fıkrada belirtilen nedenlerden dolayı ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi,
eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı
Kanunun ek 1 inci maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığınca müştereken
tespit edilir.”
MADDE 64 – 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesine
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları
nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan
önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen
süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse
talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi
veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü
sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi
ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı
yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun
yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla
yükümlüdür.”
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 15
MADDE 65 – 17/2/2010 tarihli ve 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
“Müsteşarlık Müşavirleri:” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş ve
aynı bentte yer alan “Terörle” ibaresi “Ayrıca; terörle” şeklinde değiştirilmiştir.
“Müsteşarlıkta sayısı beşi geçmemek üzere Müsteşarlık Müşaviri çalıştırılabilir.”
MADDE 66 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (C) fıkrasına aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen
ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı
almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı,
öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Devlet
Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 67 – 657 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası
almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir.
İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.”
MADDE 68 – 657 sayılı Kanunun;
a) 152 nci maddesinin “II – Tazminatlar” kısmının “A) Özel Hizmet Tazminatı” bölümüne
aşağıdaki bent eklenmiştir.
“n) Türkiye İş Kurumu iş ve meslek danışmanları için %150 sine,”
b) Eki (II) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “2. Yargı Kuruluşları, Bağlı ve İlgili Kuruluşlar
ile Yükseköğretim Kuruluşlarında” bölümüne “Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat ve Emlak Daire
Başkanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumu Eğitim, Araştırma ve Geliştirme
Merkezi Başkanı,” ibaresi ve “5. Yargı Kuruluşları, Bağlı ve İlgili Kuruluşlar ile Yükseköğretim
Kuruluşlarında” bölümüne “Sosyal Güvenlik İl Müdürü,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “Sosyal Güvenlik Kurumu Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkan Yardımcısı,”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 69 – 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci
cümlesine “ağız ve diş sağlığı merkezleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, aile sağlığı merkezleri,
toplum sağlığı merkezleri” ibaresi, üçüncü cümlesine “ayda” ibaresinden sonra gelmek
üzere “aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde”
ibaresi ve ikinci fıkrasına “(e) bendi kapsamında bulunanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere
“ile yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Kanunun ek 14 üncü
maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlar” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 70 – 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II)
sayılı Cetvelin 8 inci sırasına “Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Proje Grup Başkanı,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “Sosyal Güvenlik Kurumu Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi
Başkanı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 71 – 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 17 – 6/1/1982 tarihli ve 2576 sayılı Kanunla 26/9/2004 tarihli ve 5235
sayılı Kanun uyarınca kurulmuş olan ve iş yoğunluğu diğer mahkemelere göre fazla olan mahkemelerde
görev yapan memurlar ile sözleşmeli personele ayda 50 ve her bir personel için
yılda 300 saati geçmemek üzere yılı merkezî yönetim bütçe kanununda belirlenen fazla çalışma
saat ücretinin üç katını aşmamak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödenebilir. Bu fıkraya göre fazla
çalışma ücreti ödenebilecek personel sayısı, mahkemelerde görev yapan toplam personel sayısının
%10’unu geçemez. Bu kapsamda yıllık olarak yapılacak toplam fazla çalışma süresi
Adalet Bakanlığının talebi üzerine Maliye Bakanlığınca belirlenir. İş yoğunluğu fazla olan
Sayfa : 16 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
mahkemeleri belirlemeye ve toplam fazla çalışma saat süresini ilgili mahkemelere dağıtmaya
ve bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Adalet Bakanlığı yetkilidir.
Bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Diğer mevzuat hükümleri
çerçevesinde yaptıkları fazla çalışma karşılığında herhangi bir ad altında ödeme yapılan personele
bu madde uyarınca ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmez.”
MADDE 72 – (1) Ekli (1), (2), (3), (4), (5), (6) ve (7) sayılı listelerde yer alan kadrolar
ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı Cetvelin Sosyal Güvenlik
Kurumu, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık,
Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Afyon Kocatepe Üniversitesine ait bölümlerine
eklenmiştir.
(2) Ekli (3) sayılı listede yer alan öğretmen unvanlı kadrolardan 35.000 adedi ile Bakanlığa
ait diğer hizmet sınıfları kadrolarından 1.000 adedine, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesi ve 20/12/2013 tarihli ve 6512
sayılı 2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu kapsamında yapılan atamaların dışında
31/12/2014 tarihine kadar atama yapılır.
(3) Afyon Kocatepe Üniversitesinde ve Sakarya Üniversitesinde kullanılmak üzere ekli
(8) ve (9) sayılı listelerde yer alan öğretim elemanlarına ait kadrolar ihdas edilerek 78 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerde, ilgili üniversitelere ait bölüme eklenmiş ve
4/7/2012 tarihli ve 6354 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen kadrolar anılan bölümden
çıkarılmıştır.
MADDE 73 – (1) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen;
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
1) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde
bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları,
gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2013 takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti
hariç),
2) 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden
vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2014 yılı için tahakkuk
eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç),
3) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına
bağlı olmayan vergi cezalarından,
b) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik
Kanunu, mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı
Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,
23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları
Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari
para cezalarından,
c) Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında
takip edilen; adli ve idari para cezaları ile mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanununa
istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol
Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi, mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa
istinaden alınan şeker fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma
Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 17
Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat
farkı, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel
idare payı ile madencilik fonu, mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 26/9/2011 tarihli ve 655
sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç
olmak üzere, asli ve ferî amme alacaklarından (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı
ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine
takip için intikal etmiş olan amme alacakları dâhil),
kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş
olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı
ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; ödenmemiş alacağın sadece ferî alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak
yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi
geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına
bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının %50’sinin, bu maddede belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri; Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE)
aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını, vergi tabiri; 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı
ile eğitime katkı payını, beyanname tabiri; vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için
uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten
bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
(4) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında
bu maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
(5) Bu madde kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye bağlı
kesilen vergi cezaları ve bunlara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın ait olduğu taşıt için, bu madde hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla
bu maddede belirtilen ödeme süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu
Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz.
(6) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların
yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları
şarttır. Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine
verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine
gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku
diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan
vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen
borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ
edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama giderleri ve
vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar talep edilemez.
Sayfa : 18 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
(7) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından
yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi,
katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda
bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler
üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla
bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen
madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını
kaybederler. İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini
haiz kuruluşlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
(8) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların
yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları
ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte
ödemeleri şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile
rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(9) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı
tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki
veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen
taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili fıkralara göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak,
tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya
göre düzeltilir.
ç) Bu madde kapsamında ödenmesi gereken tutarlar; il özel idareleri, belediyeler ve
bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler
hâlinde azami otuz altı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu bent hükmüne göre hesaplanacak
katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,20), otuz eşit taksit için (1,25), otuz altı eşit taksit için
(1,30) olarak uygulanır.
(10) a) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya
daha az (2014 takvim yılı için bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde,
ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen
her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı
oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden
yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de
ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla) taksitin
süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı
kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı
ayrı uygulanır.
b) Bu maddenin yedinci fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit
tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik
ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 19
c) Bu madde kapsamına giren alacakların maddede belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş
olması hâlinde, bu maddenin yedinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular
ödedikleri tutarlar kadar bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
(11) Bu madde kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci
maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye
aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler
hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu
ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın
yapıldığını gösterir makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine
hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit
aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı kullanılmak
suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.
(12) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına
uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek
tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen
borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde
ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Bu
takdirde, ilgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre
ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır, mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun
yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen tutar için borçluya bildirimde
bulunularak eksik ödenen bu tutarın bir ay içinde ödenmesi istenilir. Bu süre içinde
eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve
kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(13) a) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre bu maddenin yayımlandığı
tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, bu madde
kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer
kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan
taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanabilirler.
Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır.
Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için
sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş
alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu madde hükümleri uygulanır.
b) Bu maddeden yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, maddede yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme
zammı, gecikme faizi gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
c) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan
ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
ç) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi ile
10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında
uzlaşılan alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
(14) a) 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve
Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı
Kabahatler Kanununun 39 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları hariç olmak
üzere, 31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari yaptırım kararı verildiği hâlde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir kaydı
Sayfa : 20 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
gereken ve her bir kabahat için 120 Türk lirasının (bu tutar dâhil) altında kalan idari para cezaları
tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Bu bent kapsamına giren ve mülga 5539 sayılı Kanun ile 6001 sayılı Kanun gereğince
verilen idari para cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 Türk lirası ve altında
kalan geçiş ücretleri için de bu bent hükmü uygulanır.
b) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi
31/12/2007 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi,
asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve
tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklardan tutarı
100 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(15) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin
on üçüncü fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya
diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(16) a) Emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamları ve emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının
korunmasına katkı payı ile buna bağlı gecikme zammından,
b) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden
olan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı ferî (sözleşmelerde
düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
c) 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon
idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,
vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde kesinleşmiş olup bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacaklar hakkında bu madde hükmü
uygulanır.
(17) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini
bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ekonomi Bakanlığı
tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan
ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre
mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı
idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme
süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre doğal afet nedeniyle mücbir sebep hâli
ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) doğal afetin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi
gereken taksitlerin ödeme süreleri, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan
başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.
(18) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
MADDE 74 – (1) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve
ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi
itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa
mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve
benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu
bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 21
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi,
beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez;
beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.
Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle
2014 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu
fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi
bir ceza veya faiz aranmaz.
(2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içinde ödenmesi
gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre
bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.
MADDE 75 – 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 66 – 2015 mali yılı sonuna kadar, yükseköğretim kurumları bütçelerinin
“01 – Genel Kamu Hizmetleri” fonksiyonunda öz gelir karşılığı ödenekleştirilen tutarlardan
ilgili ekonomik kodlara aktarma yapılmak suretiyle, tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama
ve araştırma merkezi döner sermaye birimlerinin bütçesine ilaç, tıbbi malzeme ve tıbbi
cihaz alımlarına ilişkin muaccel borçlarının ödenmesi amacıyla aktarma yapılabilir. Söz konusu
tutar, 17/9/2004 tarihli ve 5234 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca ödenecek Hazine
payı ile bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca ayrılacak payların ve yapılacak ek ödemenin
hesabında dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulanması ile ilgili sınırlamalar getirmeye, usul
ve esaslar belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 76 – 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara
olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı borçlarının asıllarının tamamını; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ay başından başlamak üzere birer aylık dönemler hâlinde dokuz
eşit taksitte ödemeleri durumunda bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı
gibi ferî alacakların, alacak asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen veya
tamamen ödenmiş olması hâlinde ödenmiş borç asıllarına isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyenlerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi
izleyen ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurmaları şarttır. Madde kapsamında ödenmesi
gereken tutarların maddede öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde,
ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
MADDE 77 – 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odalar ve Borsalar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 18 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmesi gerektiği
hâlde ödenmemiş olan, bu Kanun hükümlerine göre üyelerin oda ve borsalara olan aidat,
navlun hasılatından alınacak oda payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların da Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğine olan aidat borçları asıllarının ödenmemiş kısmının tamamı ile
bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacaklar yerine bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
birinci taksiti bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı
üçer aylık dönemler hâlinde sekiz eşit taksitte ödemeleri hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz,
Sayfa : 22 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların ve borç asıllarının bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde ise ödenmiş borç asıllarına
isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Ödenmesi gereken toplam tutarın birinci taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde,
ödenmesi gereken tutardan %10 oranında indirim yapılır.
Bu madde hükmünden yararlanılabilmesi için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması şarttır. Madde kapsamında ödenmesi
gereken tutarların maddede öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi
hâlinde, ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartları yerine
getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına
başvurmamaları şarttır. Bu kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin yargılama giderleri
ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez.
Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını,
1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı
ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
İşi bırakma veya resen terk nedeniyle vergi mükellefiyeti sona erdiği hâlde oda/borsa
kayıtları devam eden üyelerin vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihe kadar ödenmeyen borçları
için bu madde hükümleri uygulanır. Vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihten sonra tahakkuk
etmiş aidat borçlarının asılları ile birlikte ferî borçlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.”
MADDE 78 – 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 13 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmesi gerektiği
hâlde ödenmemiş olan, bu Kanun hükümlerine göre esnaf ve sanatkârların üyesi oldukları
odalara aidat borçları ile odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların
Konfederasyona olan katılma payı borçları asıllarının ödenmemiş kısmının tamamı
ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacaklar yerine bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
birinci taksiti bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı
üçer aylık dönemler hâlinde sekiz eşit taksitte ödemeleri hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların ve borç asıllarının bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde ise ödenmiş borç asıllarına
isabet eden faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
Ödenmesi gereken toplam tutarın birinci taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde,
ödenmesi gereken tutardan %10 oranında indirim yapılır.
Bu madde hükmünden yararlanılabilmesi için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması şarttır. Madde kapsamında ödenmesi
gereken tutarların maddede öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi
hâlinde, ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartları yerine
getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına
başvurmamaları şarttır. Bu kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin yargılama giderleri
ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 23
Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını,
1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı
ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.”
MADDE 79 – (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih dâhil) 13/10/1983
tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca araç muayenesi yaptırmaları gerektiği
hâlde muayenelerini süresinde yaptırmamış olanların, 31/12/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
araç muayenelerini yaptırmaları ve anılan Kanunun 35 inci maddesi uyarınca muayene süresi
geçirilen her ay ve kesri için tahsili gereken %5 fazla yerine Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, bu Kanunun yayımlandığı tarihten (yayımlandığı ay dâhil)
araç muayenelerinin yapıldığı tarihe kadar her ay ve kesri için aylık %1 oranı esas alınarak
hesaplanacak tutarı ödemeleri şartıyla anılan madde uyarınca alınması gereken %5 fazlaların
tahsilinden vazgeçilir ve yetkili kuruluş tarafından tahsil edilen bu tutarlar anılan maddede belirtilen
süre ve şekilde Hazine hesaplarına aktarılır.
(2) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yayımlandığı tarihten
önce tahsil edilmiş olan tutarların bu madde hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık
değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık
değişim oranlarını ifade eder.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
yetkilidir.
MADDE 80 – (1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince, 30/4/2014
tarihinden (bu tarih dâhil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili
diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine
göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı
alacaklarından kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla;
a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
gümrük vergileri ile bu vergilere bağlı cezaların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu maddede belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında kesilmiş
olan idari para cezaları ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak
hükümleri nedeniyle kesilmiş olan idari para cezalarının %50’sinin bu maddede belirtilen süre
ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilir.
c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş olan idari para cezaları ile
ilgili olarak söz konusu cezaların ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu maddede belirtilen
süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi,
gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
ç) Bu fıkra kapsamında, ödenmemiş alacağın sadece ferî alacaktan ibaret olması hâlinde
ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar tahsil edilir.
Sayfa : 24 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
(2) Birinci fıkra kapsamında kesinleşen alacakların yanı sıra eşyanın mülkiyeti kamuya
geçirilmiş ise birinci fıkranın (c) bendine uygun olarak işlem yapılmış olması ve eşyanın gümrüklenmiş
değerinin ödenmesi şartıyla mülkiyetin kamuya geçirilmesi işlemi iptal edilir.
(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE)
aylık değişim oranlarını; 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını; gümrük vergileri tabiri, ilgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında
uygulanan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı gümrük idarelerince takip ve tahsil edilen
gümrük vergisi, diğer vergiler, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü, gümrüklenmiş değer
tabiri, Uluslararası Kıymet Sözleşmesine göre belirlenecek; ithal eşyası için eşyanın CIF kıymeti
ile gümrük vergileri toplamını, ihraç eşyası için FOB kıymeti ile gümrük vergileri toplamını
ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı
ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
(4) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların
yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları
şarttır. Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine
verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine
gönderilir. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları
davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten
sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama
giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar talep edilemez.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların
yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları
ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde on sekiz eşit taksitte ödemeleri
şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile
rastlaması hâlinde süre izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(6) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı
tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki
veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen
taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak,
tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya
göre düzeltilir.
(7) a) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha
az (2014 takvim yılı için bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde,
ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen
her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 25
oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden
yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi
veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla) taksitin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı
kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı
uygulanır.
b) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
c) Bu madde kapsamına giren alacakların maddede belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş
olması hâlinde borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu madde hükümlerinden yararlanırlar.
(8) a) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre bu maddenin yayımlandığı
tarih itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, bu madde
kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer
kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan
taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanabilirler.
Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır.
Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için
sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş
alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu madde hükümleri uygulanır.
b) Bu maddeden yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, maddede yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, zam ve gecikme
zammı gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
c) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan
ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
(9) Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi
31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında gümrük idarelerince takibi gereken
her bir alacağın; türü, yükümlülüğü, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk
lirasını aşmayan asli alacakların, idari para cezalarında 80 Türk lirasını aşmayanların ve tutarına
bakılmaksızın bu alacaklara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklarda toplamı 100
Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(10) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin
sekizinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya
diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(11) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir
aya kadar uzatmaya yetkilidir.
(12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 81 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 60 – (1) 2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin
yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı,
işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
Sayfa : 26 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
b) Bu maddeye göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi
imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga
vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
ç) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale
konusu işlere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce Kurumca resen tahakkuk
ettirilerek işverene tebliğ edildiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma
veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,
d) Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı olanların genel sağlık sigortası primi,
e) Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335
sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait
işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin
borç,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı
tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,
bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası
ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(2) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara
ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre
ve şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına
uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklarının tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(3) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d)
bendinde belirtilen borçlular yedi ay içinde, diğer bentlerde belirtilen borçlular ise üç ay içinde
Kuruma başvuruda bulunmaları,
b) İlk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın
(d) bendinde belirtilen borçlular sekiz ay içinde, diğer bentlerde belirtilenler ise dört ay
içinde, diğer taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,
gerekir.
(4) a) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık
statüsünden kaynaklanan prim borcu hariç diğer borçların bu madde hükümlerine göre hesaplanan
tutarının ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu maddenin
yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz. Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden
kaynaklanan prim borcu aslının ilk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde ödeme
tarihine kadar sosyal güvenlik mevzuatına göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme
zammı tahsil edilmez.
b) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın taksitle ödenmek istenmesi hâlinde,
ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı,
dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır.
Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 27
c) Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) On iki eşit taksit için (1,10),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak,
tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya
göre düzeltilir.
(5) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu mülga hükümlerine ve mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre
tescilleri yapıldığı hâlde prim borçları nedeniyle daha önceki ilgili kanunları uyarınca sigortalılık
süreleri durdurulmuş olanlardan bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ihya edilmemiş
olanların kendileri veya hak sahipleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından
itibaren üç ay içinde Kuruma müracaat ederek, durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri
prim tutarının, sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu madde
hükümlerine göre hesaplanmasını talep edebilirler. Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit
ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmemesi hâlinde ihya işlemi
geçerli sayılmaz ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin bu madde kapsamı
haricinde başkaca prim borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir.
(6) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha
az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen
taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç
ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında
ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden
yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacakları tahsil daireleri açısından taksitlendirilen
alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
(7) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar
yapılmış eksik ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(8) Ödeme hakkının kaybedilmiş olması hâlinde, borçlular ödedikleri tutar kadar bu
madde hükmünden yararlandırılırlar.
(9) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen
şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları
şarttır.
(10) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizler yapılan
ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
(11) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla
taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, bu madde kapsamına giren alacakların,
bu maddenin yayımlandığı tarihten önce bu madde kapsamına giren borçları 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi gereğince tecil ve taksitlendirilmiş olup, tecil ve taksitlendirme işlemi
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden borçlularca, tecil ve taksitlendirme
süresi içinde ödenmiş tutarların Kurumun ilgili mevzuatı uyarınca mahsup edilmesinin yazılı
Sayfa : 28 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
olarak talep edilmesi hâlinde, daha önce ödemiş oldukları tutarlar, sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra birinci fıkra kapsamına giren kalan borçları
bu maddeye göre peşin veya taksitler hâlinde ödenir.
(12) 10/1/2013 tarihli ve 6385 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre sosyal güvenlik destek primi
borçlarını yapılandıran ve yapılandırma işlemi bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
devam eden borçlularca, yapılandırma süresi içinde ödenmiş tutarların Kurumun ilgili mevzuatı
uyarınca mahsup edilmesinin yazılı olarak talep edilmesi hâlinde, daha önce ödenen tutarlar,
sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra kalan borçları
bu maddeye göre peşin veya taksitler hâlinde ödenir.
(13) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar,
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanlar,
ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında sigortalı olanlar, bu madde kapsamındaki borçlarını
yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime
ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla
birlikte bu borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup
ödeme yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları ve bu maddeye göre yapılandırılan borçlarının
ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(14) Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlular, taksit
ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında
ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde, belirtilen madde hükümlerine
göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
(15) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yayımlandığı tarihten
önce tahsil edilmiş olan tutarların bu madde hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
(16) Bu madde kapsamında ödenmesi gereken tutarlar, il özel idareleri, belediyeler ve
bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ikişer aylık dönemler
hâlinde azami otuz altı eşit taksitte, bu madde ile bu maddeyi ihdas eden Kanunun 73 üncü
maddesi kapsamında ödenmesi gereken tutarlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol
Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda
faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık dönemler hâlinde azami kırk iki eşit taksitte
ödenebilir. Bu takdirde bu bent hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit için
(1,20), otuz eşit taksit için (1,25), otuz altı eşit taksit için (1,30) ve kırk iki eşit taksit için (1,35)
olarak uygulanır.
(17) Bu madde kapsamına giren alacakların; asıllarının bu maddenin yayımlandığı tarihten
önce ödenmiş olması şartıyla, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla aslı ödenmiş
ferî alacağın %40’ının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde kalan %60’ının tahsilinden
vazgeçilir. Aslı ödenmiş ferî alacağın %40’ının taksitle ödenmek istenmesi hâlinde ise
bu maddenin dördüncü fıkrasının (c) bendine göre taksitlendirilir.
(18) Bu maddede geçen Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun
her ay belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık
değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim
oranlarını ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu maddenin yayımlandığı
ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu maddenin yayımlandığı
tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır.
(19) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini,
bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen borçlular yönünden altı aya kadar, diğer
borçlular yönünden ise bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.
(20) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sosyal Güvenlik
Kurumu yetkilidir.”
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 29
MADDE 82 – 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz
ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 – Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler
terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler
kapsamında maddenin yürürlüğe girmesinden önce idare tarafından yapılan tahsilatlar,
ilgililerine iade edilmez.”
MADDE 83 – 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 33 üncü
maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinin sonunda yer alan “tabi değildir” ibaresinden
önce gelmek üzere “ve 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede düzenlenen
kısıtlamalara” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 84 – 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununa aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
“Rücu istemi
EK MADDE 2 – Tapu ve kadastro işlemleri ile ilgili olarak, Devletin kusursuz sorumluluğu
sebebiyle yapılan ödemeler dolayısıyla, ihmali bulunan personel aleyhine başlatılacak
rücu istemleri, ödeme tarihinden itibaren iki yıl, her hâlde zarara yol açan işlemin gerçekleştirildiği
tarihten itibaren on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ağır kusura dayalı sorumluluğu
bulunan personel için 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 73 üncü
maddesi hükümleri saklıdır.”
MADDE 85 – 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü maddesinin
üçüncü fıkrasına “ataşelere ve muavinlerine,” ibaresinden sonra gelmek üzere “din hizmetleri
koordinatörlerine,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 86 – 5682 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (A) bendinde yer alan “kamu
görevlilerine” ibaresi “kamu görevlileri ile birinci derece kadro ile emekliliğe hak kazanmış
olan belediye başkanlarına” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 87 – 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 47 nci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 47 – Bakanlar Kurulu kararı ile memleket kültürü için önemi haiz görülen
eserler üzerindeki haklar, hak sahiplerinin münasip bir bedel talep etme hakları saklı kalmak
kaydıyla, eser sahibinin ölümünden sonra, koruma süresinin bitiminden önce, kamuya mal edilebilir.
Bu hususta karar verilebilmesi için eserin, Türkiye’de veya Türkiye dışında Türk vatandaşları
tarafından vücuda getirilmiş olması gerekir.
Bakanlar Kurulu kararında;
1. Eser ve sahibinin adı,
2. Hakları kullanacak makam veya müessese,
3. Hak sahiplerine, talep üzerine ödenecek bedelin nasıl belirleneceği ve bu bedelin
hangi kurum tarafından ödeneceği,
4. Eserden gelir elde edilmesi hâlinde bu gelirin hangi gayelere tahsis edileceği,
yazılır.
Bakanlar Kurulu kararında belirtilen eserin, topluma ulaşması sağlanacak şekilde yayımlanması
zorunludur.”
MADDE 88 – 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 6 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve su kullanım
hakkı anlaşması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan hidroelektrik
tesislerinin baraj, regülatör, yükleme havuzu, tünel, kanal, borulu isale hattı gibi su
yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılacak baraj, gölet ve regülatör
Sayfa : 30 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
gibi su yapılarının inşasının inceleme ve denetimi zorunludur; diğer su yapılarından sulama
tesisi, isale hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi gibi su yapılarının
da denetim masrafları ilgililerine ait olmak üzere denetim hizmeti DSİ tarafından yapılır veya
DSİ tarafından yetkilendirilen Türk Ticaret Kanununa göre kurulmuş şirketlerden DSİ’ce müşavirlik
hizmeti satın alınarak yaptırılır. Su yapıları yapmak üzere görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş
kamu kurum ve kuruluşları ile mahallî idareler, mevzuatı çerçevesinde talep etmeleri
hâlinde su yapılarının denetim hizmetleri bu madde kapsamında yapılır. Denetim masrafları,
denetlenen yatırımcı gerçek ve tüzel kişiler tarafından DSİ’ye ödenir. İnşaatı devam eden su
yapıları için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde su yapısının denetlenmesi
için yatırımcı tarafından DSİ’ye müracaat edilmesi zorunludur. 6446 sayılı Kanun
kapsamında üretim lisansı sahibi tüzel kişilerden denetim yaptırmayanlara, DSİ tarafından tesisin
kurulu gücüne bağlı olarak megavat başına beş bin Türk lirası idari para cezası verilir ve
DSİ tarafından yapılacak yazılı ihtardan itibaren otuz gün içinde gerekli müracaatın yapılmaması
hâlinde DSİ ile imzalanan su kullanım hakkı anlaşması iptal edilir; sulama tesisi, isale
hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi gibi diğer su yapılarında ise
yatırım bedelinin binde biri nispetinde idari para cezası verilir ve DSİ tarafından yapılacak yazılı
ihtardan itibaren otuz gün içinde gerekli müracaatın yapılmaması hâlinde su yapısının inşaatının
durdurulması için gerekli tedbirler DSİ tarafından alınır.
Denetim şirketi, su yapısının projesini veya revize projesini onaylamak, projesine ve
ilgili mevzuata uygun olarak yapılmasını sağlamak, imalatta kullanılan malzemelerin ve imalatın
projesine, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek, malzemeler ve
imalatla ilgili deneyleri yaptırmak, neticelerini belgelendirmek, yapılan tüm denetim hizmetlerine
ilişkin belgeler ile DSİ tarafından yapılan kabul işlemine esas olan belgeleri DSİ’ye vermek
mecburiyetindedir.
DSİ tarafından denetim şirketine izin belgesi ile yetki verildiği hâlde, su yapılarının denetimini
DSİ kriterlerinin, standartların, ilgili mevzuat hükümlerinin gerektirdiği şekilde yerine
getirmeyen yetkili denetim şirketlerine; DSİ tarafından ilk seferinde denetlenen hidroelektrik
tesislerinde, kurulu gücüne bağlı olarak megavat başına beş bin Türk lirası idari para cezası;
baraj, gölet, sulama tesisi, isale hattı, kolektör, arıtma tesisi, taşkın ve nehir yatağı düzenlemesi
gibi su yapılarında, yatırım bedelinin binde biri nispetinde idari para cezası verilir ve eksikliklerini
düzeltmek üzere on beş gün müddet verilir. Bu fiilin ikinci tekrarında ceza iki katı olarak
uygulanır ve eksikliklerini düzeltmek üzere on beş gün müddet verilir. Fiilin üçüncü tekrarında
ise ceza üç katı olarak uygulanır ve su yapıları yetkili denetim şirketinin izin belgesi DSİ tarafından
iptal edilir. İzin belgesi iptal edilen yetkili denetim şirketinin yönetici ve ortakları bir
yıl süreyle başka bir yetkili denetim şirketi kuramazlar, kurulmuş olan şirketlerde görev alamaz
ve/veya ortak olamazlar.
Su yapılarının mevzuata ve onaylı projesine aykırı yapılması hâlinde, bu durumun düzeltilmesi
için yetkili denetim şirketinin DSİ’ye yazılı bildirimi üzerine DSİ tarafından yatırımcıya
en fazla 30 gün eksiklikleri düzeltme müddeti verilir. Mevzuata ve projeye aykırılığın
giderilmemesi hâlinde verilen sürenin sonunda veya acil hâllerde derhâl DSİ işi kısmen veya
tamamen durdurur.
Su yapılarını denetlemek üzere yetkilendirilmiş şirketlere uygulanacak idari yaptırımlar
DSİ tarafından yerine getirilir.
Denetim şirketi ile denetim şirketinde görev alan denetim elemanları, su yapısının projesine,
fen ve sanat kurallarına ve ilgili mevzuata uygun olarak yapılmamasından ortaya çıkan
zarar ve ziyandan kabul tarihinden itibaren on beş yıl süreyle yatırımcı ile birlikte müteselsilen
sorumludur.
Gerçek ve tüzel kişiler tarafından inşa edilecek su ile ilgili köprü, menfez gibi yapılarda
hidrolik yönden DSİ’nin uygun görüşü alınır.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 31
Denetim işleriyle ilgili masrafların tahsiline dair usuller ile denetim yapacak personelin
nitelikleri, denetleme usulleri ve diğer şartlar, DSİ tarafından, bağlı olduğu Bakanlığın görüşü
alınarak hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezalarına ilişkin kararlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğinden itibaren
otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezalarında ihlalin tespiti ve cezanın kesilmesi usulleri
ile ceza uygulamasında kullanılacak tutanakların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin usul
ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak DSİ tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.
İdari para cezaları genel bütçeye gelir kaydedilir.”
MADDE 89 – 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“g. Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının
bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında
kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde
bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü, büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde
ise il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya
ikametgâhının bulunduğu ilçe belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından
bütünlük arz eden yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından
bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile
gidilip gelinebilen yerleri;”
MADDE 90 – 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununa aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
“EK MADDE 14 – Orman veya orman rejimine tabi alanların; mesire yeri, şehir ormanı,
millî park, tabiat parkı, tabiat anıtı, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ve avlak
olarak ayrılan kısımlarında, orman koruma ve yangınla mücadele için yapılacak yapı ve tesisler
ile idarenin ve ziyaretçilerin zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak olan taban alanı 250 metrekareyi
ve kat adedi bir bodrum kat ve çatı arası hariç ikiyi geçmeyen yapılar uzun devreli gelişme
planlarına veya gelişim ve yönetim planlarına göre yapılır. Bu alanlar için imar planı şartı aranmaz.
Ancak, kıyı ve sahil şeritlerinde kalan alanlarda ve kesin yapı yasağı getirilen korunan
alanların, orman veya orman rejimine tabi olması hâlinde birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
İmar planı olan alanlarda plana uyulur.
Bu madde kapsamında inşa edilecek yapıların etüt ve projeleri yöresel doku ve mimari
özelliklere, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığının sorumluluğunda
yapılır.
Bu Kanunun ek 13 üncü maddesinde tarif edilen alanlarda yapılacak altyapı hizmetleri,
Orman Genel Müdürlüğünün izniyle, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, il özel idareleri,
büyükşehir belediyeleri veya belediyeler tarafından yapılır.
2873 sayılı Millî Parklar Kanununun uygulandığı alanlarda, alanın sit statüsü özelliği
korunması kaydıyla, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun
diğer hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 91 – 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle
Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 24 – Diğer kanunlardaki sınırlamalara tabi olmaksızın, mülkiyeti;
13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa ili Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasında hayatını
kaybeden kişilerin mirasçılarına devredilmek üzere; gerçek ve/veya tüzel kişiler tarafından
Sayfa : 32 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
bedelsiz olarak yapılacak konutlar için ihtiyaç duyulan taşınmazlar Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığınca maliklerinden bağış, satın alma, kamulaştırma, devir ve temlik veya tahsis
yolu ile edinilebilir. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan taşınmazlar ile bu Kanunun ek 10 uncu maddesi kapsamında olanlar dâhil orman sınırları
dışına çıkarılmış ve çıkarılacak alanlarda bulunan taşınmazlardan aynı amaçla ihtiyaç
duyulanlar ise Maliye Bakanlığınca adı geçen Başkanlığa tahsis edilir. Bu taşınmazlardan özelleştirme
kapsamında olanlar için ayrıca Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı aranmaz.
Birinci fıkraya göre edinilen taşınmazların üzerine yapılan konutlar, adı geçen Başkanlık
tarafından maden kazasında hayatını kaybeden kişilerin mirasçıları adına kura ile bedelsiz
olarak tapuda devir ve tescil olunur. Bu konutlardan arta kalanlar Maliye Bakanlığınca genel
hükümlere göre değerlendirilir.”
MADDE 92 – 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz
karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı.”
MADDE 93 – 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanunun 20 nci maddesinde yer alan “her bir ilahiyat fakültesinin kendi öğretim
üyeleri arasından akademik kurullarınca seçecekleri ikişer temsilci,” ibaresi “dinî yüksek
öğrenim veren fakültelerin dekanlarının her coğrafi bölgeden en az iki kişi olmak kaydıyla dini
yüksek öğrenim veren fakültelerden seçecekleri toplam 40 öğretim üyesi,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 94 – 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 182 nci maddesinin
birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “kesinleşerek” ibaresi “Resmî Gazete’de yayımlanarak”
şeklinde, dördüncü cümlesinde yer alan “onaylanmış sayılarak” ibaresi “Resmî
Gazete’de yayımlanarak” şeklinde değiştirilmiş; üçüncü cümlesindeki “Ancak” ibaresi madde
metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, yönetmelikle veya diğer bir düzenleyici işlemle avukatlık stajına kabulde, staj
döneminde ve avukatlık mesleğine kabulde sınav veya benzeri bir rejim öngörülemez.”
MADDE 95 – 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 43 üncü
maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlıkça ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi”
ibaresi “Bakanlıkça ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi”, altıncı fıkrasında yer alan
“yazılı ve sözlü sınava” ibaresi “yazılı ve/veya sözlü sınava” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Öğretmenlerin hizmet sürelerine ve/veya isteğe bağlı il içi veya il dışı yer değiştirmelerine
ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 96 – 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa 20/A
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 20/B maddesi eklenmiştir.
“Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü
MADDE 20/B – 1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları
hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde:
a) Dava açma süresi on gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.
ç) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren üç gün olup, bu süre bir defaya
mahsus olmak üzere en fazla üç gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme
süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 33
d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez.
e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır.
Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler
ivedilikle sonuçlandırılır.
f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde temyiz yoluna
başvurulabilir.
g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci
maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen uygulanır.
ğ) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi beş gündür.
h) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakalar hakkında edinilen
bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki
maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde
gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme
üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla
birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.
ı) Temyiz istemi en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Karar en geç yedi gün içinde
tebliğe çıkarılır.
2. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan
merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan
davalarda verilen yürütmenin durdurulması ve iptal kararları, söz konusu sınava katılan kişilerin
lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır.”
MADDE 97 – 2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının üçüncü
ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak, 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne
İlişkin Kanuna ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen unvanları taşıyan görevler ile farklı
atama usullerine tabi olsalar dâhi daire başkanı ve üstü görevlere, sivil memurlar hariç kolluk
teşkilatlarının kadrolarına; açıktan, naklen veya vekâleten yapılan atama ve bu görevlerden
alınma, bu görevlerle ilgili yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleri hakkında verilen
mahkeme kararlarının gereği, ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya
atanması suretiyle iki yıl içinde yerine getirilir. Bu görevliler hakkındaki mezkur işlemlerin
uygulanması, telafisi güç veya imkânsız zararları doğuran hâllerden sayılmaz.
“Bu fıkranın üçüncü cümlesinde belirtilen işlemlerle ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi
ceza soruşturması ve kovuşturmasına konu edilemez; ancak disiplin hükümleri saklıdır.”
MADDE 98 – 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununun 21 inci maddesinin mülga fıkralarından sonra gelen ilk fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan
taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde
kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü
vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda
nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde
kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına
ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.”
“Getirilen kesin yapılanma yasağına aykırı olarak tesis edilen yapılar, bu yapıların yapıldığı
parseller ve kanunlara aykırı eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu
yapılar yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki muafiyet hükmü
uygulanmaz. 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa göre Boğaziçi Sahil Şeridi
veya Öngörünüm Bölgesinde konut veya işyeri olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıkları yukarıdaki
fıkradaki muafiyetten yararlanamazlar.”
Sayfa : 34 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 99 – 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4 üncü maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Ancak, maliklerinin mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmemesi, can ve mal
güvenliği bakımından gerekli önlemlerin alınması kaydıyla, kamu yararına dayalı olarak taşınmazların
üstünde teleferik ve benzeri ulaşım hatları ile her türlü köprü, taşınmazların altında
metro ve benzeri raylı taşıma sistemleri yapılabilir. Taşınmazların mülkiyet hakkının kullanımının
engellenmemesi hâlinde, taşınmazlara ilişkin herhangi bir kamulaştırma yapılmaz. Taşınmaz
sahiplerine bu işlemler nedeniyle kamulaştırma, tazminat ve benzeri nam altında herhangi
bir ücret ödenmez. Yapılan yatırım nedeniyle taşınmaz maliklerinden değer artış bedeli
alınamaz.”
MADDE 100 – 2942 sayılı Kanunun;
a) 22 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve bedelinin” ibaresi
metinden çıkarılmış, ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü cümlesi
yürürlükten kaldırılmış, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren
işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade
işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi
hâlinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz.”
“Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya
mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer.
Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş
olması hâlinde uygulanmaz.”
b) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ikinci” ibaresi “dördüncü” şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen süreler geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda
hakları bulunduğu iddiasıyla eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi
bir sebeple hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz.”
MADDE 101 – 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen veya eklenen bu
Kanunun 22 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri ile 23 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası hükmü; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleştirilen kamulaştırma
işlemleri nedeniyle, kamulaştırılan taşınmaz malların eski malikleri veya mirasçıları tarafından
bu taşınmaz malların geri alınması, bedel veya tazminat talebiyle açılan ve henüz kesinleşmeyen
davalarda da uygulanır. Bu maddenin uygulanması nedeniyle reddedilen davaların
yargılama giderleri davalı idare tarafından ödenir.”
MADDE 102 – 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun ek 11 inci maddesinin
üçüncü fıkrasına “Başbakanlık Müşaviri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sektörel İzleme
ve Değerlendirme Raportörleri,” ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve
maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörleri, mali ve sosyal haklar ile emeklilik
hakları bakımından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı Cetvelin birinci
sırasında yer alanlar ile denk kabul edilir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı Cetvelin birinci sırasında
yer alan kadrolarda bulunanlar ile 5018 sayılı Kanunun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici
ve denetleyici kurumların uzmanları ve murakıpları Başbakanlıkça Sektörel İzleme
ve Değerlendirme Raportörü kadrolarına atanabilir. Ayrıca, anılan personel; aylık, ödenek, her
türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenmek kaydıyla
36 ncı madde hükümlerine göre Sektörel İzleme ve Değerlendirme Raportörü kadrolarında
geçici olarak görevlendirilebilir.”
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 35
MADDE 103 – 3056 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – Bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde, Sektörel
İzleme ve Değerlendirme Raportörü kadro sayısının yüzde yetmişini geçmemek kaydıyla, 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı Cetvelin birinci sırasında yer alan kadrolarda
bulunanlar ile 5018 sayılı Kanunun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici
kurumların uzmanları ve murakıpları, ilgililerin muvafakati aranmaksızın, ilgili mevzuatında
öngörülen atama sayı sınırlamalarına tabi olmaksızın Başbakanlıkça Sektörel İzleme
ve Değerlendirme Raportörü kadrolarına naklen atanabilir.
Bu madde uyarınca atananların mali haklarına ilişkin olarak, atandıkları tarih itibarıyla
önceki kadroları için uygulanmakta olan hükümlerin uygulanmasına devam edilir.”
MADDE 104 – 4/12/1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu
Gelirleri Kanununun 3 üncü maddesinin başlığı “Cihazların imalat ve ithalatı” şeklinde ve birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilen cihazları imal edenler satıştan önce; ithal
edenler ise serbest dolaşıma girişinde bandrol veya etiket almaya mecburdur.”
MADDE 105 – 3093 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“b) Bu maddenin (g) bendi kapsamı dışında kalan bandrol ücretleri; Gümrük idarelerince
ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunur
ve yapılan aylık tahsilat toplamı en geç takip eden ayın on beşinci gününe kadar Türkiye Radyo-
Televizyon Kurumuna intikal ettirilir. Bu ücretlerin tahsiline, iadesine, teminata bağlanmasına
ve tahsil edilen ücretlerin Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna aktarılmasına ilişkin usul
ve esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu arasında müştereken
belirlenir.”
“e) Kurum, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre tahsili öngörülen alacakları açısından uygulanmak üzere anılan Kanunun
Maliye Bakanlığı, tahsil dairesi ve diğer makam, merci ve komisyonlara verdiği yetkileri
kullanır. Kurum, merkez ve taşra teşkilatı hizmet birimlerini tahsil dairesi sıfatıyla görevlendirebilir,
tahsil dairelerinin yetki mahallini il sınırları ile bağlı olmaksızın tayin edebilir, borçlu
ya da mallarının başka mahallerde bulunması hâlinde takibe yetkili tahsil dairesi olarak görevlendirilecek
birimlerini belirleyebilir.
f) Kurum, bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken bandrol ücreti ve enerji payı ile ilgili
olarak firmalar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge talebinde bulunabilir,
ilgililere bandrole tabi cihazların kullanımına veya satışına izin verilmeden veya gümrük işlemlerinden
önce bandrol yükümlülüğüne ilişkin olarak Kurumdan alınacak olan belgenin ibraz
zorunluluğunu getirebilir, bu yükümlülüklere uymayanlar ile istenilen bilgileri vermeyenler
hakkında Genel Müdürlük tarafından 5.000 Türk lirasına kadar idari para cezası verilir. Verilen
idari para cezaları tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir ve Kurum bütçesine gelir
kaydedilir. Bu cezalar hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri
uygulanır. Ödeme süresi içinde ödenmeyen idari para cezaları hakkında 6183 sayılı Kanuna
göre işlem yapılır. Bu maddeye göre kesilecek idari para cezalarına karşı, ilgilisine tebliğ tarihinden
itibaren, bir ay içinde yetkili idare mahkemesinde dava açılabilir.
g) Bandrol ücretlerine ilişkin ödemeleri bu maddenin (a) bendinde belirtilen sürenin
sonunda yapmak isteyen imalatçı ya da ithalatçı firmalara bandroller teminat mektubu karşılığı
verilir.”
MADDE 106 – 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun geçici 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “6 ay” ibaresi “bir yıl” olarak değiştirilmiştir.
Sayfa : 36 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 107 – 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yeminli mali müşavirlerin tasdikten doğan mali sorumlulukları ile disiplin sorumlulukları
ayrı ayrı müstakil bir rapor ile tespit edilir. Bu kapsamda yeminli mali müşavir hakkında
sorumluluk raporu yazılabilmesi için yeminli mali müşavirin yazılı savunması istenir. Savunma
isteme yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde savunma yapılmaması durumunda
ilgili yeminli mali müşavir savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.”
MADDE 108 – 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanunun 22 nci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu personelden 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı
Cetveldeki kadrolarda istihdam edilmekte olanlar ile burada sayılan unvanlarla çalışan diğer
statülerdeki personelin atama teklifleri, Araştırmacı unvanlı kadrolara veya istekleri hâlinde
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı Cetvelde yer alan unvanlar hariç olmak
üzere öğrenim durumları itibarıyla ihraz etmiş oldukları unvanlara ilişkin kadrolara, daha
önce bu unvanlara ilişkin kadro veya pozisyonlarda bulunmuş olması ve atama yapılacak kadro
unvanının 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alması kaydıyla yapılır.”
MADDE 109 – 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 26 – Bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla devir ve teslim işlemlerinin
tamamlanmasının üzerinden beş yıl geçmiş olan özelleştirmeler hakkında verilmiş olan
yargı kararları ile ilgili olarak sözleşmelerinde belirtilen hâller dışında bu kuruluşların geri
alınması yönünde herhangi bir işlem tesis edilmez.”
MADDE 110 – 4046 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 27 – Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 22 nci maddenin ikinci fıkrasının
değiştirilen üçüncü cümle hükmü, 22 nci madde hükümleri çerçevesinde Araştırmacı
kadrolarına atanmış olanlardan otuz gün içinde kurumlarına yazılı olarak başvuranlar hakkında
da uygulanabilir.”
MADDE 111 – 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi
ve Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü ve on dördüncü fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) 3 üncü maddenin altıncı fıkrasındaki yasağın görsel yayın yoluyla ihlal edilmesi
hâlinde, yasağa aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ihlalin ağırlığı ve yayının
ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt
ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir. İdari para cezası
miktarı, on bin Türk lirasından az olamaz. Bu cezaya karar vermeye Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu yetkilidir.”
“(14) 4 üncü maddenin yedinci fıkrasındaki yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi hâlinde
medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt
ticari iletişim gelirinin yüzde biri oranında idari para cezası verilir. İdari para cezası miktarı on
bin Türk lirasından az olamaz. Bu cezaya karar vermeye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yetkilidir.”
MADDE 112 – 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ı) Bakanlar Kurulunca kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen,”
MADDE 113 – 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun;
a) 218 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “demirbaş eşya ile telefon ve diğer
teknik donanımlarını” ibaresi “telefon ve büro eşyasını” şeklinde değiştirilmiştir.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 37
b) 218/A maddesinin birinci fıkrasında geçen “uygulayarak” ibaresinden sonra gelmek
üzere “bu madde uyarınca belirlenen sözleşme bedeli karşılığında” ibaresi eklenmiş, birinci
fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“2. Bakanlıkça belirlenen devir yöntemine göre değer tespiti işlemleri; Bakanlık tarafından
görevlendirilecek bir Daire Başkanının başkanlığında, Gümrük ve Ticaret Uzmanı, Mali
Hizmetler Uzmanı, Mühendis ve Gümrük Müdürü olmak üzere beş asil ve beş yedek üyeden
oluşan Değer Tespit Komisyonu tarafından 4046 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci
fıkrasının (B) bendinin (c) alt bendinde yer alan metotlardan en az birinin uygulanması suretiyle
yapılır. Bu bedel, Komisyonun talebi üzerine Bakanlık tarafından hizmet alımı yoluyla
6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi şirketlere de tespit ettirilebilir.
Bu durumda, tespit edilen değer, Değer Tespit Komisyonu tarafından incelenerek karara bağlanır.
3. Görevlendirme işlemleri, Müsteşarın başkanlığında, ilgili Müsteşar Yardımcısı, Gümrükler
Genel Müdürü, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü, Strateji Geliştirme Başkanı ve
Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı ve I. Hukuk Müşavirinden oluşan Görevlendirme Komisyonu
tarafından yürütülür.
4. Bu madde uyarınca oluşturulan komisyonlar eksiksiz olarak toplanır. Üyelerden birinin
geçerli mazereti nedeniyle toplantıya katılamaması durumunda yerine vekili veya yedek
üye katılır. Kararlar çoğunlukla alınır ve kararlarda çekimser kalınamaz. Kararlar imzalanan
bir tutanakla tespit edilir. Karara muhalefet eden üye karşı oy gerekçesini yazarak imzalar. Komisyonlarca
alınan kararlar Bakan onayına sunulur. Komisyonların sekreterya işlemleri Destek
Hizmetleri Dairesi Başkanlığınca yürütülür.
5. Devir işlemi gerçekleştirilen gümrük kapıları ve/veya lojistik merkezleri devir süresi
sonunda aynı usullerle yeniden devredilebilir.
6. Görevlendirme kararı verilen şirket ile Bakanlık arasında sözleşme imzalanır. Ancak,
görevlendirme kararı verilen şirketin ortakları arasında şirket sermayesine en az yüzde elli bir
oranında iştirak eden kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu veya üst kuruluşu olması hâlinde
sözleşme, Bakanlık ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu ve görevlendirme
kararı verilen şirket arasında imzalanır. Sözleşme tutarının yüzde altısı oranında kesin
teminat alınır. Bu madde kapsamında yapılan sözleşmelere konu alanlarda yürütülen faaliyetlerden
elde edilen toplam yıllık hasılattan genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere yüzde bir
oranında pay alınır.”
MADDE 114 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 4 üncü
maddesinin dördüncü fıkrasının (g) bendinin ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
“Doğal gaz iletim hatları BOTAŞ tarafından inşa edilmiş olan şehirlerde, 3 defa dağıtım
lisansı ihalesine çıkıldığı hâlde istekli çıkmaması durumunda, ilgili il özel idaresi veya belediye
tarafından kurulacak anonim şirketin başvurması hâlinde Kurum tarafından dağıtım lisansı verilir
ve şirket o şehirde dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirmeye yetkili dağıtım şirketi unvanını
alır.”
MADDE 115 – 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 26 – Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün
2014-2018 Yılları Yatırım Programlarında yer alan projelerinin finansmanı için
herhangi bir dış finansman kaynağından Türkiye Cumhuriyetinin borçlu sıfatıyla sağlayacağı
kredileri, anılan Genel Müdürlüğe sermayesine mahsuben veya karşılıksız tahsis etmeye Bakanın
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde kapsamında sermayesine mahsuben
veya karşılıksız tahsis edilen tutarları geçmemek üzere Hazine Müsteşarlığı bütçesine ödenek
eklemeye Maliye Bakanı yetkilidir.”
Sayfa : 38 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 116 – 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli
(IV) sayılı listede yer alan aşağıda G.T.İ.P. numaraları ile vergi oranları belirtilen mallar listeden
çıkarılmıştır.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 39
MADDE 117 – 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5 inci
maddesinin ikinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde çalışma saatleri dışında,
aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile gerektiğinde Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları
personeline nöbet görevi verilebilir.”
MADDE 118 – 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu madde kapsamında yapılacak kiralama ve/veya işletme hakkının verilmesi imtiyaz
addolunmaz. Bu çerçevede imzalanan sözleşmeler özel hukuk hükümlerine tabidir.
DHMİ’nin, 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yaptırmış olduğu tesisler
ile bu madde kapsamında yaptırmış olduğu tesislere ait maliyet bedelleri, söz konusu tesislerin
bedelsiz olarak devir alınmış olması şartıyla DHMİ sermayesine, başkaca işleme gerek olmaksızın
doğrudan ilave edilir. Maliyet bedelleri ile kayıtlara alınan söz konusu iktisadi kıymetler,
devir alındıkları tarihler dikkate alınarak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine
göre amortismana tabi tutulur. Hesaplanan amortismanlar, kazancın tespitinde kanunen
kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında DHMİ’nin sermayesinin
arttırılmasından doğan kazançlar kurumlar vergisinden, bununla ilgili işlemler de her
türlü vergi ve harçtan istisnadır.”
MADDE 119 – 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Başkanlık merkez teşkilatında Grup Başkanı, Daire Başkanı veya taşra teşkilatında
Vergi Dairesi Başkanı kadrolarında toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar, atama tarihi itibarıyla
fiilen bu kadrolardan birinde bulunmak şartıyla Devlet Gelir Uzmanı kadrosuna atanabilir.”
MADDE 120 – 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, “gençlik ve spor” ibaresinden sonra gelmek üzere,
“orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler,
il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları
Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete
ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.)”
ibaresi eklenmiştir.
MADDE 121 – 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesinde
yer alan “arsa” ibaresi “taşınmaz” olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek
mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.
On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını
aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamaz.”
MADDE 122 – 5393 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin yedinci fıkrasının birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen gayrimenkuller haczedilemez.”
MADDE 123 – 5393 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8 – 15 inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü
icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri
gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.”
Sayfa : 40 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 124 – 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu,
Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi
“g) Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen ve/veya Kalkınma Bakanlığınca belirlenen adaylar
arasından genel sekreteri görevlendirir. Gerekli gördüğünde genel sekreteri resen görevden
alır.” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 125 – 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskân Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Artvin ili Yusufeli ilçe merkezinin, 16/4/2008 tarihli ve 5753
sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile belirlenen
alana naklinde, bu alanda iskân edilecek aileler ile Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali
yapımından etkilenen köyler için yeniden yapılacak iskân etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda
iskân edilecek ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek
usul ve esaslara göre yürütülür.
(2) Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı üzerinde Sami Soydam Barajı ve Hidroelektrik
Santrali Projesi kapsamında kalan ve bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları
zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde halkının iskânlarının temini,
ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.
(3) Batman ili Hasankeyf ilçe merkezinde Ilısu HES Projesi yapımından etkilenen
ailelerin, Yeni Hasankeyf Yerleşim Alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve borçlandırılmalarına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 126 – 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların
Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun
3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk
Lirasına” ibaresi “iki bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına” şeklinde ve dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(4) Trafik bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ilgili işletmecilerden
temin edilir ve hâkim tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir.”
MADDE 127 – 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “yirmi
dört saat” ibaresi “dört saat” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(16) Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden
bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi
Başkanın talimatı üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim sağlayıcıları Başkanlıktan
gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan
tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde
sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.”
MADDE 128 – 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesine ekli (16) sayılı
listesinin sekizinci sırasında yer alan “Barbaros” ibaresi “Barbaros Mahallesinin O4 Karayolunun
güneyinde kalan kısmı” şeklinde değiştirilmiş, on birinci sırasında yer alan “Yeni
Çamlıca” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Yenişehir, Mimar Sinan ve Mevlana Mahalleleri”
ibaresi eklenmiş, on ikinci sırasında yer alan “Mustafakemal Mahallesinin” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve Aşık Veysel Mahallesinin” ibaresi eklenmiş, on üçüncü sırasında yer alan
“Namıkkemal” ibaresi “Esenevler” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 129 – 5747 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Kadıköy
ilçe belediyesine bağlı Atatürk Mahallesinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Barbaros
Mahallesinin” ibaresi eklenmiş ve dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(9) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın
bağlı olduğu idari birime bağlanmıştır.”
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 41
MADDE 130 – 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş
ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
“a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda;
kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar
nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar
yapmak.”
“d) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve
EAN-UCC çizgi kod işlemleri, mal ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika
ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ve/veya onaylanması.”
MADDE 131 – 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 371 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) Yönetim kurulu, yukarıda belirtilen temsilciler dışında, temsile yetkili olmayan
yönetim kurulu üyelerini veya şirkete hizmet akdi ile bağlı olanları sınırlı yetkiye sahip ticari
vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atayabilir. Bu şekilde atanacak olanların görev ve
yetkileri, 367 nci maddeye göre hazırlanacak iç yönergede açıkça belirlenir. Bu durumda iç
yönergenin tescil ve ilanı zorunludur. İç yönerge ile ticari vekil ve diğer tacir yardımcıları atanamaz.
Bu fıkra uyarınca yetkilendirilen ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları da ticaret siciline
tescil ve ilan edilir. Bu kişilerin, şirkete ve üçüncü kişilere verecekleri her tür zarardan
dolayı yönetim kurulu müteselsilen sorumludur.”
MADDE 132 – 6102 sayılı Kanunun 629 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Müdürler tarafından şirkete hizmet akdi ile bağlı olanların sınırlı yetkiye sahip
ticari vekil veya diğer tacir yardımcıları olarak atanması hususunda 367 nci madde ile 371 inci
maddenin yedinci fıkrası kıyasen limited şirketlere de uygulanır.”
MADDE 133 – 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde” ibaresi ile birinci fıkrasının (b)
bendinde yer alan “yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde” ibaresi “1/7/2015 tarihine kadar”
olarak değiştirilmiştir.
MADDE 134 – 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10 – 14/2/2014 tarihine kadar Türk Ticaret Kanunu hükümlerine
göre yapılması gereken sermaye artırımlarını herhangi bir nedenle yapmamış olan şirketler
hakkında asgari sermaye şartını bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde yapmaları
hâlinde fesih işlemi uygulanmaz. Sermaye artırımında bulunmaması nedeniyle ticaret sicili
kaydı silinenlerin de bu süre içinde sermaye artırımı için başvurmaları hâlinde kayıtları resen
yeniden oluşturulur.”
MADDE 135 – 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
üçüncü fıkrasında yer alan “20’sine” ibaresi “son gününe” şeklinde değiştirilmiş,
beşinci ve sekizinci fıkralarına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce ödenmek
koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde
on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip altı ay
içinde eşit taksitlerle alınır.”
“Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz gün içinde verilmesi hâlinde yukarıda belirlenen
ceza tutarı 1/10 oranında, devam eden otuz gün içinde verilmesi hâlinde ceza tutarı
1/5 oranında, devam eden günlerde verilmesi hâlinde ise ceza tutarı tam olarak uygulanır.”
“Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca yapılacak icra takiplerinde Ankara icra daireleri
yetkilidir.”
Sayfa : 42 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
MADDE 136 – 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks kapasitesi tahsisine hak
kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak
en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra analog televizyon yayını yapmalarına
da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon
yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve
Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal
ve frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve frekanslara taşır.”
“(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci
fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve işletim şirketi, bu maddenin birinci fıkrası kapsamında
yayın izni verilmiş olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar tarafından kurulabilir ve
bu şirkete Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir.”
MADDE 137 – 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının
Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi
ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Sakarya ili Kocaali ilçesinde bulunan ve Melen Barajı rezervuar
alanı ile mutlak koruma alanında kalan yerleşim yerlerindeki halkın iskân edilmesini
teminen Bakanlar Kurulunun 15/3/2013 tarihli ve 2013/4482 sayılı kararına ekli haritada
koordinatlarıyla belirlenen orman sınırları dışına çıkarılmış alan, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı
adına resen tescil edilerek devredilir.
(2) Devredilen bu alan birinci fıkrada belirtilen nakil ve yerleştirme amacıyla kullanılır
ve hak sahipliği ile geri ödemeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 138 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlık, Kurum ve DSİ” ibareleri “Bakanlık ve Kurum”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 139 – 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununun 21 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(5) T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi işyerleri hakkında; 14/6/1989 tarihli
ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 3 üncü maddesi ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 140 – 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun
70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Tüketici hakem heyetlerince vekâlet ücreti ödenmesine karar verilemez.”
MADDE 141 – 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin “Diğer haklar” başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki bent eklenmiştir.
“4) Yüksek Planlama Kurulu kararı ile bir organize sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine
katılım sağlayabilirler.”
MADDE 142 – 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Çalışma Grupları ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu
MADDE 36 – (1) Bakanlık, görev alanına giren konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak
üzere diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, sivil toplum
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 43
kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici çalışma
grupları oluşturabilir. Çalışma gruplarının ulaşım ve konaklama giderleri Bakanlık bütçesinden
karşılanabilir.
(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek
üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, Bakanlıkça belirlenecek
özel sektör kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun kısa adı DEİK’tir.
DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini İş Konseyleri aracılığıyla yürütür. DEİK ile İş Konseylerinin
görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile
üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
DEİK’in bütçesi, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden yapılacak yardımlar ile yönetmelikte belirtilen
kurucu kuruluşların katkı payları ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, İş Konseyi üyelik
aidatları ve diğer gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması
sırasında, diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı mahiyetteki hükümler uygulanmaz.”
MADDE 143 – 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç duyulması hâlinde, çözümü özel
uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde bilirkişi görevlendirilebilir.
Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara verilecek ücretin miktarı
Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir.”
MADDE 144 – Bu Kanunla;
a) 18/1/1966 tarihli ve 711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal
Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,
b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi,
c) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi,
ç) 5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi,
d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,
e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “her bir çalışan için
beş yıl süreyle” ibaresi,
f) 6356 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası,
g) 6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası,
ğ) 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının ikinci cümlesi,
h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları,
ı) 5378 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek
Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli
ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 34 üncü maddesinin birinci
fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının yeniden
hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten
bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle
haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2547 sayılı Kanunun
39 uncu maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilmiş olanlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz
Sayfa : 44 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üç ay içinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları hâlinde, imzaladıkları yüklenme
senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere
ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi
içinde tahsilat işlemi durdurulur. Ancak bu hesaplama, 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi
uyarınca yurt dışında görevlendirilenler ile geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
durumda bulunanlardan, aynı Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilenler
bakımından yapılırken bu kişilerin hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşları
ve buna yönelik cezai şart talep edilmez, bunlar haricinde Türk lirası olarak yapılmış olan her
türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre
için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama
yapılır.
a) 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi
alınanlar hakkında 657 sayılı Kanunun ek 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine
göre bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki süreler için herhangi bir ferî alacak hesaplanmaz.
b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi
alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasınca tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilerek
bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek
hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine
bir durum ortaya çıkması hâlinde (a) bendi hükümleri uygulanır.
(2) Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen
sürelere isabet eden tutar, yukarıdaki şekilde belirlenecek tutardan düşülür. Bu madde uyarınca
vazgeçilen borç tutarına isabet eden vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderleri tahsil edilmez.
Hesaplanan borç tutarı, ilgilinin durumu ve ödenmesi gereken meblağ dikkate alınarak azami
beş yıla kadar taksitlendirilebilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 2547 sayılı Kanunun geçici 53 üncü maddesinin
birinci fıkrasında belirtilen durumda olup, aynı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca yurt
içinde görevlendirilenlerden geçici 53 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen sürede borçlarını
ödemek için başvurmayanlar ile söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içinde anılan düzenlemede belirtilen nedenlerle
haklarında borç takibi yapılanların veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk lirası olarak
yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
üç ay içinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları hâlinde, imzaladıkları yüklenme senedi
ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme
yapma sonucunu doğurmaksızın yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içinde tahsilat işlemi
durdurulur. Yapılacak hesaplamada, bu kişilerin hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşları
ve buna yönelik cezai şart talep edilmez, bunlar haricinde Türk lirası olarak yapılmış
olan her türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek
hesaplama yapılır. Bu kişiler hakkında da bu maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.
(4) Bu madde kapsamında bulunanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
borcunun tamamını ödemeden veya mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç
yükümlülükleri ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri
hakkında her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç takibi işlemlerine
son verilir.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 45
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) a) 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir
Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna istinaden tüzel kişiliği sona eren mahallî idareler ve bunlara
bağlı kuruluşlar ile mahallî idare birliklerinin; büyükşehir belediyesine ve büyükşehir ilçe
belediyesine dönüşen belediyelerin ve bağlı kuruluşlarının, birleşme/dönüşme/katılma veya
devir yoluyla ilçe belediyelerine, büyükşehir belediyelerine ve/veya bağlı kuruluşlarına veya
köye dönüşen belediyelerin il özel idaresine geçen ve kamu kuruluşları ile İller Bankası Anonim
Şirketi’ne olan kamu ve özel hukuka tabi borçlarının bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
işlemiş olan ferîleri yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile
devrolan borcun asli unsurunun toplamı herhangi bir faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi
ferî alacak uygulanmaksızın bu idarelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden
ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel
Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesindeki esaslar dâhilinde
ve 6360 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası da dikkate alınmak suretiyle
tahsil edilir. Bu bent kapsamına giren alacaklara bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
hesaplanmış olan ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir.
b) 6360 sayılı Kanuna istinaden tüzel kişiliği sona eren mahallî idareler ve bunlara bağlı
kuruluşlar ile mahallî idare birliklerinin; büyükşehir belediyesine ve büyükşehir ilçe belediyesine
dönüşen belediyelerin ve bağlı kuruluşlarının, birleşme/dönüşme/katılma veya devir yoluyla
(a) bendinde belirtilen idarelere devredilen borçları dışında kalan ve anılan Kanunun geçici
1 inci maddesinde belirtilen diğer kamu idarelerine devredilen ve kamu kuruluşları ile İller
Bankası Anonim Şirketi’ne olan kamu ve özel hukuka tabi borçları da (a) bendinde belirtilen
esaslar çerçevesinde yeniden hesaplanarak ilgili kamu idaresinden tahsil edilir.
c) Bu fıkra uyarınca kesinti işlemine tabi tutulan borçlar için ilgili kanunlarda öngörülen
zamanaşımı süreleri işlemez. Bu borçlardan dolayı konulan hacizler kaldırılır.
ç) Bu fıkra kapsamına giren borçlara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
tahsil edilmiş tutarlar red ve iade edilmez.
(2) a) 1) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden
kaynaklanan alacaklarından (özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a devredilmiş olan
alacaklar), vadesi 30/4/2014 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş olanların asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin ferîler
yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar söz konusu alacakların asıllarına Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar abonesi bulunulan dağıtım/perakende satış şirketine başvuruda bulunulması
ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü
aydan başlamak üzere bu fıkrada öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla ferîlerin tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
2) TEDAŞ’ın tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından
(özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a devredilmiş olan alacaklar), vadesi
30/4/2014 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olanların asıllarının tamamının bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın
sonuna kadar abonesi bulunulan dağıtım şirketine başvuruda bulunularak ilk taksit bu Kanunun
yayımını izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda bir
taksit ödenmesi suretiyle toplam beş eşit taksitte ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen kısmına
isabet eden ferîlerin tahsilinden vazgeçilir. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketiminden
kaynaklanan alacakların bu fıkrada belirtilen taksit ödeme zamanını; alacakların bulunduğu
bölgeler, iller, ürünlerin hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye TEDAŞ yönetim
kurulu yetkilidir.
Sayfa : 46 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
b) 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış olup taksit ödemeleri devam edenler
hariç olmak üzere, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce çeşitli kanun hükümlerine veya
TEDAŞ ya da daha önce hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin yönetim kurullarının
yetkisi ile veya özelleştirilen dağıtım şirketlerince TEDAŞ adına taksitlendirilmiş ve taksit
ödemeleri devam etmekte olan alacaklar için borçluların talep etmeleri hâlinde bu fıkra hükmü
uygulanır. Bu takdirde, ödenmiş tutarlarda bir düzeltme yapılmaz ve bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla bakiye tutar içindeki alacak aslı dikkate alınır.
c) TEDAŞ’a ait olup tahsilatı özelleştirilen elektrik dağıtım/perakende satış şirketlerince
sürdürülen ve bu fıkra kapsamına giren alacaklar da bu fıkra hükmünden yararlanır.
ç) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; fıkrada öngörülen şartların
yanı sıra, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili dağıtım/perakende
satış şirketine başvuruda bulunmaları ve (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde belirtilen
alacaklar hariç olmak üzere fıkra kapsamında ödenecek tutarların ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami
on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Bu fıkraya göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin
son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda
biter.
d) Bu fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksit ödeme süresi içinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı
tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükmü saklı
kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir
sürede ödeme yapılamaz.
3) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili bentlere göre belirlenen tutar;
i) Altı eşit taksit için (1,05),
ii) Dokuz eşit taksit için (1,07),
iii) On iki eşit taksit için (1,10),
iv) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak,
tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya
göre düzeltilir.
4) Bu fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümlerine göre ödenmesi gereken
tutarların; iki eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,10), üç eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,15),
dört eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,20), beş eşit taksitte ödenmesi hâlinde (1,25) katsayı uygulanır.
e) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı,
gecikme cezası gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
f) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış
alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması
hâlinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip
işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve
vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ilk taksit ödeme süresi içinde veya yasal faizi birlikte
ilk taksit ödeme süresini izleyen ayın sonuna kadar ödemeleri şarttır.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 47
g) 1) Bu fıkraya göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan
ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
2) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların bu borçlarla
ilgili olarak dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve başvuru süresi içinde
yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili mahkemeye
verilmesini müteakip davadan vazgeçme dilekçesinin mahkemece onaylı bir sureti borçlularca
ilgili dağıtım veya perakende satış şirketine verilir.
3) Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan
vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra
tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile TEDAŞ aleyhine hükmedilmiş
yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar talep edilemez.
ğ) 1) Bu fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre ödenmesi gereken taksitlerden;
bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi
hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar,
gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme
zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden
yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de
ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi hâlinde bu fıkra hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı
daireler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
2) Bu fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümlerine göre ödenmesi gereken
taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde ödenmeyen veya eksik
ödenen taksit tutarlarının bu fıkra hükümlerine göre izleyen taksit ile birlikte ödenmesi şartıyla
bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. Bu durumda gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun
51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme
zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. Bu şekilde de ödenmemesi
veya eksik ödenmesi hâlinde bu fıkra hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
3) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu fıkra hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
4) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş
olması hâlinde borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
h) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
tahsil edilmiş olan tutarlar, bu fıkra kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu fıkranın (b) bendi
kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak çeşitli kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
ı) Özel sektör elektrik dağıtım şirketleri, alacaklarını bu fıkrada öngörülen şekilde yapılandırabilirler.
i) Bakanlar Kurulu bu fıkrada öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme süresini bir aya
kadar uzatmaya yetkilidir.
j) Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının
uygun görüşü alınarak TEDAŞ tarafından belirlenir.
(3) a) Kalkınma ajanslarının, 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının
Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, il özel
idareleri ve belediyeler ile sanayi ve ticaret odalarından olan ve 31/12/2013 tarihi itibarıyla
ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacak
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin ferîler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
Sayfa : 48 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
söz konusu alacakların asıllarına Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı kalkınma ajansına
başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksitinin bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere bu fıkrada öngörülen süre ve şekilde ödenmesi
şartıyla ferîlerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce (a) bendi kapsamındaki alacaklardan, dava
konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden
yararlanmak üzere ajansa başvuruda bulunması hâlinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen
davalar sonlandırılır. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet
ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
c) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla taksit
ödemeleri devam eden alacaklar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
ç) Bu fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksitinin ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun
yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki
veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen
taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
3) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili bentlere göre belirlenen tutar; altı eşit taksit
için (1,05), dokuz eşit taksit için (1,07), on iki eşit taksit için (1,10), on sekiz eşit taksit için
(1,15) katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak,
tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya
göre düzeltilir.
d) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme
zammı, gecikme cezası gibi ferî alacaklar hesaplanmaz.
e) Bu fıkraya göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az
taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen
taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç
ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. Süresinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında
ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu fıkra hükümlerinden
yararlanma hakkı kaybedilir.
f) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu fıkra hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
g) Bu fıkraya göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması
hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
ğ) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş
olması hâlinde borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
h) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu fıkra kapsamında tahsil edilen tutarların bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılamaz.
ı) Bakanlar Kurulu bu fıkrada öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme süresini bir aya
kadar uzatmaya yetkilidir.
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 49
i) Bu fıkra hükmünden yararlanarak ilk taksiti ödeyen il özel idareleri ve belediyeler
ile sanayi ve ticaret odaları, kalkınma ajansları tarafından sağlanan desteklerden faydalanabilir.
j) Kalkınma ajanslarının kuruluş yıllarına dair, belediye ve il özel idareleri ile sanayi
ve ticaret odaları tarafından ajanslara ödenmesi gereken ancak ödenmemiş paylar ile kapatılan
il özel idareleri ve belediyelerce ödenmemiş ve devredilmiş olan paylar ve bu alacaklara dair
faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
k) Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kalkınma Bakanlığı tarafından belirlenir.
(4) a) Bu maddenin bir ve ikinci fıkra hükümleri, 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci
maddesi ile 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar hakkında
uygulanmaz.
b) Bu maddenin bir, iki, üç ve altıncı fıkralarında geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları
tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan
eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları
endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat
endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını ifade eder. Anılan fıkralara göre ödenecek alacaklara
bu Kanunun yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak,
bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı
esas alınır.
(5) Bu madde kapsamındaki alacaklar ile bu Kanunun bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına
ilişkin hükümleri kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan
özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.
(6) a) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan sulama kooperatiflerinin ve
8/3/2011 tarihli ve 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununa göre kurulan sulama birliklerinin
tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihi (bu tarih
dâhil) itibarıyla geldiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanların
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin ferîler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
söz konusu alacakların asıllarına Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar borçlu bulunulan
kooperatife/birliğe başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksit bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği
ayda bir taksit ödenmesi suretiyle toplam beş eşit taksitte bu fıkrada öngörülen süre ve şekilde
ödenmesi şartıyla bu alacakların ödenen kısmına isabet eden ferîlerin tamamının tahsilinden
vazgeçilir. Bu fıkraya göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması
hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
b) Bu fıkra hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
1) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun
yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
2) Taksitle yapılacak ödemelerinde hesaplanan tutar; iki eşit taksit için (1,10), üç eşit
taksit için (1,15), dört eşit taksit için (1,20), beş eşit taksit için (1,25) katsayısı ile çarpılır ve
bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih
ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun
bir sürede ödeme yapılamaz. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması
hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
Sayfa : 50 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
c) Bu fıkradan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu fıkrada yer alan hükümler
saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı,
gecikme cezası gibi ferî amme alacağı hesaplanmaz.
ç) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış
alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması
hâlinde, sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde,
borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte
ödemeleri şarttır.
d) 1) Bu fıkra hükümlerine göre ödenmesi gereken taksitlerden birinin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının bu
fıkra hükümlerine göre izleyen taksit ile birlikte ödenmesi şartıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
Bu durumda gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi
şartıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. Bu şekilde de ödenmemesi veya eksik ödenmesi
hâlinde bu fıkra hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.
2) Taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu tutar dâhil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu fıkra hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
3) Bu fıkra kapsamına giren alacakların fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş
olması hâlinde borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu fıkra hükümlerinden yararlanırlar.
e) Bu fıkra kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu fıkra kapsamında tahsil edilen tutarların bu fıkra hükümlerine
dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.
f) Tarımsal sulamadan kaynaklanan alacakların bu fıkrada belirtilen taksit ödeme zamanını
alacakların bulunduğu bölgeler, iller, ürünlerin hasat dönemleri dikkate alınarak değiştirmeye
alacaklı kooperatif/birlik yetkilidir.
(7) Bakanlar Kurulu bu Kanunun 79 uncu maddesinde geçen 31/12/2014 tarihini
30/6/2015 tarihine kadar (bu tarih dâhil) uzatmaya yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 3 – Liman izinlerine konu tesislerin izin sahibince üçüncü kişilere
kiralanması durumunda, söz konusu kiralama işlemiyle ilgili olarak 31/8/1956 tarihli ve 6831
sayılı Orman Kanununun ek 11 inci maddesinin (b) bendi hükmü 31/12/2023 tarihine kadar
uygulanmaz.
MADDE 145 – Bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu fıkra ile
7 nci maddesi 1/1/2015 tarihinden itibaren,
b) 10 ve 11 inci maddeleri, bu Kanunun yayımı tarihinden dört ay sonra,
c) 40 ıncı maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde
yapılan ibare değişikliği ile 55 inci maddesi 1/4/2015 tarihinden itibaren,
ç) 50 nci maddesi, bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ay başından itibaren,
d) 63 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, l3/5/2014
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
e) 89 uncu maddesi, 31/3/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
f) 112 nci maddesi 31/1/2015 tarihinden itibaren,
g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 146 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
11/9/2014
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 51
Sayfa : 52 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 53
Sayfa : 54 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)
11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 55
Sayfa : 56 RESMÎ GAZETE 11 Eylül 2014 – Sayı : 29116 (Mükerrer)